Yönetme sanatı olan siyaset ile toplumsal düzeni sağlama sanatı olan hukuk/fıkıh birbirini tamamlayan unsurlardır. Ortak bilincin, ihtiyaçların ve hedeflerin bir araya getirdiği insan toplulukları, ortak iyiliği gerçekleştirmek ve dünya üzerinde yer edinebilmek için siyasete, kendi aralarındaki ilişkileri âdil bir zemine oturtabilmek için hukuka muhtaçtırlar. İçeriği ile hem bir hukuk tarihi hem de bir hukuk sosyolojisi araştırması niteliği taşıyan bu kitap, işte bu iki vazgeçilmez unsur arasındaki ilişkinin Müslümanlar özelindeki yansımalarını tespit ve örneklendirmeyi hedeflemiştir. Yöneticilerin karakter ve
Tükendi
Gelince Haber VerYönetme sanatı olan siyaset ile toplumsal düzeni sağlama sanatı olan hukuk/fıkıh birbirini tamamlayan unsurlardır. Ortak bilincin, ihtiyaçların ve hedeflerin bir araya getirdiği insan toplulukları, ortak iyiliği gerçekleştirmek ve dünya üzerinde yer edinebilmek için siyasete, kendi aralarındaki ilişkileri âdil bir zemine oturtabilmek için hukuka muhtaçtırlar. İçeriği ile hem bir hukuk tarihi hem de bir hukuk sosyolojisi araştırması niteliği taşıyan bu kitap, işte bu iki vazgeçilmez unsur arasındaki ilişkinin Müslümanlar özelindeki yansımalarını tespit ve örneklendirmeyi hedeflemiştir. Yöneticilerin karakter ve dindarlığından kaynaklanan olumlu etkilerin varlığı tarihî bir gerçek olmakla beraber, siyasetin insan elindeki genel karakteri ile hukukun tabiatı, tarih boyunca bu ilişkinin olumsuz boyutunu öne çıkarmıştır. Siyasetin, İslâm kamu hukukundan fıkıh usulüne, fıkıh edebiyatının tür zenginliği ve muhteva açılımından yargıya, içtihadî faaliyetin seyrinden sivil fıkıh öğretimine kadar değişik noktalardaki müdahaleci ve yönlendirici tavrı, teorik ve pratik boyutlarıyla iki ayrı bölüm halinde incelenmiştir.