“Sokakta Harp Var”, Kemal Ahmet’in yazdığı ve hayattayken yayınlanan tek kitap. Bu pek uzun olmayan eserde, memleketinde işsiz kaldığı için İstanbul’a gelen ve tesadüfen mesleğe giriş yapan bir muhabirin yaşamından kesitler anlatılıyor.
Metnin arka planında yazarın kendi öz yaşamından, maceralarından ve tecrübelerinden izler yakalamak hiç zor değil. Öte yandan dildeki akıcılık ve dinamik, okuru daha ilk cümlede olayın ortasına atıveriyor. Sonunda ise büyük bir muammayla baş başa bırakıyor onu: “O kafa kimindi?”
Bu kısa ancak çarpıcı eserin sahibi Kemal Ahmet’le ilgili: “Yaşasaydı adını duymayanınız kalmazdı belki,” demi
Tükendi
Gelince Haber Ver“Sokakta Harp Var”, Kemal Ahmet’in yazdığı ve hayattayken yayınlanan tek kitap. Bu pek uzun olmayan eserde, memleketinde işsiz kaldığı için İstanbul’a gelen ve tesadüfen mesleğe giriş yapan bir muhabirin yaşamından kesitler anlatılıyor.
Metnin arka planında yazarın kendi öz yaşamından, maceralarından ve tecrübelerinden izler yakalamak hiç zor değil. Öte yandan dildeki akıcılık ve dinamik, okuru daha ilk cümlede olayın ortasına atıveriyor. Sonunda ise büyük bir muammayla baş başa bırakıyor onu: “O kafa kimindi?”
Bu kısa ancak çarpıcı eserin sahibi Kemal Ahmet’le ilgili: “Yaşasaydı adını duymayanınız kalmazdı belki,” demiş bir yazısında Nâzım. Bununla yetinmemiş onun için yazdığı şiirde:
“O benim soyumdandı
Etiyle kanıyla değil,
Belki de heyecanıyla değil.
Batırıp parmaklarını kanayan yarasına
Beyninin ışığını sattığı için,
Bir ekmek parasına.”
diye bahsetmiş zorlu geçim mücadelesinden ve hazin ölümünden:
“Kaldırımlarında aç yatılan
Bir caddeden
Mukaddes bir ıstırap şarkısı gibi gelip
Geçti. O!”
Biraz daha uzun yaşasaydı gerçekten bilmeyenimiz kalmayabilirdi onu, ancak yine de geç sayılmaz. Mademki elinizde artık bu müstesna kitap, çevirin sayfalarını ve tanıyın Kemal Ahmet’i, tanıyın onun dünyasını.