Osmanlı’dan Cumhuriyet’e gec¸is¸, imparatorlugˆun yapısını degˆis¸tirmekle kalmadı. Aynı zamanda siyasal, sosyal, ku¨ltu¨rel degˆis¸meleri de beraberinde getirdi. Siyasal hareketler imparatorluk yapısından ulus-devlet bu¨nyesine “aktarılırken” bu degˆis¸imleri de tas¸ıyarak var olmak zorunda kaldı. Benzer bir do¨nu¨s¸u¨m Rusya ic¸in de gec¸erliydi ve imparatorluk Bols¸evik devrimiyle ortadan kalktı; sosyalist ve komu¨nist hareketler ic¸in bambas¸ka bir du¨nya kuruldu.
Mete Tunc¸ay, uzun yıllara yayılan aras¸tırmalarında Tu¨rkiye’de solun tarihini kendi bu¨tu¨nlu¨gˆu¨ ic¸inde takip etmeye c¸alıs¸ırken, II. Mes¸rutiyet’ten 1930’ların sonuna uzanan bir tarihsel kesitte konunun c¸es¸itli yo¨n
Tükendi
Gelince Haber VerOsmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş, imparatorluğun yapısını değiştirmekle kalmadı. Aynı zamanda siyasal, sosyal, kültürel değişmeleri de beraberinde getirdi. Siyasal hareketler imparatorluk yapısından ulus-devlet bünyesine “aktarılırken” bu değişimleri de taşıyarak var olmak zorunda kaldı. Benzer bir dönüşüm Rusya için de geçerliydi ve imparatorluk Bolşevik devrimiyle ortadan kalktı; sosyalist ve komünist hareketler için bambaşka bir dünya kuruldu.
Mete Tunçay, uzun yıllara yayılan araştırmalarında Türkiye’de solun tarihini kendi bütünlüğü içinde takip etmeye çalışırken, II. Meşrutiyet’ten 1930’ların sonuna uzanan bir tarihsel kesitte konunun çeşitli yönlerini, eksik parçalarını, tek-partinin kuruluşu ve iktidarı sırasında sol hareketlerin konumlarını ve hükümet karşısındaki pozisyonlarını, Sovyetler Birliği ile ilişkilerini, parti yapısı ve çalışmalarını, sol örgütlenmeler içinde yer alan bireylerin etki ve önemlerini bir arada incelemeyi gözeten bir yaklaşım ortaya koyar.
Solun Tarihine Düşülen Notlar yazarın Toplumsal Tarih’te yayımlanan, sol üzerine araştırmalarına dair yazılarını bir araya getiriyor