“Fahri Kaplan Aynadaki Akşam’ın hemen ardından ikinci yapıtıyla çıkıyor okur karşısına. Divan’dan fazlaca esinti var kitapta. Kimi imgeler ve belirli bir söz dağarcığı, eski şiirimizden Kaplan’a tevarüs etmiş gözüküyor. Romantik şairler gibi ay ışığını, karanlıkta hayal kurmayı, deniz kıyılarını, geceyi ve yıldızları seviyor.
Aşkın çeşitli halleri bu şiirlere konu olmuş ancak ‘öz şiir’in kimi ustalarında görüldüğü gibi kadın fazlaca soyut; adı var ama bedeni betimlenmiyor. Bununla birlikte biz okurlar, seviyi dile getiren dizelerin ardında birinin olduğunu kesinlikle biliyoruz.
Şiirlerin bugüne ve geleceğe dö
Tükendi
Gelince Haber Ver“Fahri Kaplan Aynadaki Akşam’ın hemen ardından ikinci yapıtıyla çıkıyor okur karşısına. Divan’dan fazlaca esinti var kitapta. Kimi imgeler ve belirli bir söz dağarcığı, eski şiirimizden Kaplan’a tevarüs etmiş gözüküyor. Romantik şairler gibi ay ışığını, karanlıkta hayal kurmayı, deniz kıyılarını, geceyi ve yıldızları seviyor.
Aşkın çeşitli halleri bu şiirlere konu olmuş ancak ‘öz şiir’in kimi ustalarında görüldüğü gibi kadın fazlaca soyut; adı var ama bedeni betimlenmiyor. Bununla birlikte biz okurlar, seviyi dile getiren dizelerin ardında birinin olduğunu kesinlikle biliyoruz.
Şiirlerin bugüne ve geleceğe dönük yüzleri ise içerdikleri yeni imgeler ve farklı sentaks düzenlemeleri. Buna biçim bağlamındaki denemeleri de eklemek gerekiyor. Bu saptamadan hareketle Kaplan’ın yalnızca kadim şiir geleneğini değil, modern şiir anlayışını da izlediğini anlıyoruz.”