Kurmacanın sınırlarını alabildiğine genişleten, 2006 ile 2013 yılları arasında yayımladığı kitaplarında öyküyü günlük, sözlük, mektup gibi türlere doğru esneten Ömer Faruk Dönmez, Mezuniyet Gecesi Ordinaryüs Profesör Doktor İblis Kurtdüşüren’in Stajyer Şeytanlara Yaptığı Son Konuşma’da öykü ile söylevi bir araya getiriyor. Bugüne değin “sinek”, “gazete kâğıdı”, “ölüm meleği” gibi hikâye kahramanlarını konuşturan yazar Son Konuşma’da, mikrofonu şeytana uzatıyor.
İblis Kurtdüşüren, ayartma ve aldatmanın inceliklerini büy&u
Tükendi
Gelince Haber VerKurmacanın sınırlarını alabildiğine genişleten, 2006 ile 2013 yılları arasında yayımladığı kitaplarında öyküyü günlük, sözlük, mektup gibi türlere doğru esneten Ömer Faruk Dönmez, Mezuniyet Gecesi Ordinaryüs Profesör Doktor İblis Kurtdüşüren’in Stajyer Şeytanlara Yaptığı Son Konuşma’da öykü ile söylevi bir araya getiriyor. Bugüne değin “sinek”, “gazete kâğıdı”, “ölüm meleği” gibi hikâye kahramanlarını konuşturan yazar Son Konuşma’da, mikrofonu şeytana uzatıyor.
İblis Kurtdüşüren, ayartma ve aldatmanın inceliklerini büyük bir hazla sıralıyor mezuniyet gecesinde. İğva mesleğine başlamak üzere olan çömezlerse kimi zaman coşkuyla kimi zaman kuşkuyla dinliyorlar üstadlarını çünkü Kabil’de neyi başardıklarından emin olsalar da Habil’de neyi başaramadıklarını idrakte zorlanıyorlar. Öte yandan Ordinaryüs Profesör Doktor İblis Kurtdüşüren, şeytanlığın ne olduğunu ya da ne olmadığını açıklarken sırtını şaşırtıcı formüllere yaslıyor:
“Evet kardeşlerim, ne yapıp edin, bu mahlûkun insan olmasına engel olun! Gerçekte, üzerinde çalıştığımız bu zavallılar açısından da, bir mahlûk olarak kalmak ve insan olmaya yükselmek dışında bir alternatif yoktur. Bu yaratığın, kendini Hristiyan, Müslüman, Yahudi, Hinduist, Budist, deist veya ateist olarak adlandırması veya dindar, laik, solcu, sağcı, liberal, demokrat, kapitalist, sosyalist, komünist, gelenekçi, yenilikçi, çağdaş, modern vesaire olduğunu iddia etmesi, bizim için sadece ikinci dereceden önem arz etmektedir; çünkü bütün bu kavramlar, insancıkların, kendilerini iyi, diğerlerini kötü olarak tanımlamalarını sağlamak için çoğunlukla bizim uydurduğumuz, onları birbirine düşürmek ve insan olma yolculuklarından alıkoymak amacıyla bizim ürettiğimiz, yapay kategorilerdir.”
Ömer Faruk Dönmez, C. S. Lewis tarafından kaleme alınan Screwtape Letters’tan ilhamla, insanın ve şeytanın mücadelesini uzun bir hikâyeye konu edinirken sanayi inkılâbı, dijital devrim, modern şehirlerin inşası, sanal dünya, otorite, özgürlük, şirk, hor görü ve diğer çetrefil detaylara muzip bir bakış atmayı ihmal etmiyor.