“İnsan yalnız başkaları için değil, kendisi için de bir gizemdir.”
Søren Kierkegaard, bireyi merkeze alan, keder, melankoli, korku, kaygı gibi duyguları bireyin varoluş durumuna yerleştiren, yaşamı bütünüyle ironik kavrayan bir felsefe ortaya koyar. Bu felsefe, aynı zamanda onun yaşamöyküsüne de içkindir. Babasından miras bir melankoli ve bir lanetlenmişlik psikolojisi, bu lanetlenmişlik psikolojisinin gölgesinde geçmiş ve Büyük Deprem’le sarsılmış bir çocukluk ve ilk gençlik ile son büyük kırılma olarak Regine Olsen’le evlilik meselesi; Kierkegaardian düşüncenin temel önerilerini aç
Tükendi
Gelince Haber Ver“İnsan yalnız başkaları için değil, kendisi için de bir gizemdir.”
Søren Kierkegaard, bireyi merkeze alan, keder, melankoli, korku, kaygı gibi duyguları bireyin varoluş durumuna yerleştiren, yaşamı bütünüyle ironik kavrayan bir felsefe ortaya koyar. Bu felsefe, aynı zamanda onun yaşamöyküsüne de içkindir. Babasından miras bir melankoli ve bir lanetlenmişlik psikolojisi, bu lanetlenmişlik psikolojisinin gölgesinde geçmiş ve Büyük Deprem’le sarsılmış bir çocukluk ve ilk gençlik ile son büyük kırılma olarak Regine Olsen’le evlilik meselesi; Kierkegaardian düşüncenin temel önerilerini açığa çıkartmıştır.
Onun spekülatif felsefesi, yalnızca kendisinden sonraki felsefeye tesir etmekle kalmamış, psikolojiden edebiyata, resimden sinemaya kadar pek çok disiplin için de esin verici olmuştur. Öyle ki, Kierkegaard felsefesinden etkilenenler arasında Jean-Paul Sartre, Ludwig Wittgenstein, Sigmund Freud, Henrik Ibsen, Edmund Munch, Erich Fromm, Ingmar Bergman, Jacques Derrida, Jorge Luis Borges gibi pek çok farklı felsefi gelenekten ve pek çok farklı disiplinden önemli kişiler bulunur.