Hiç şüphesiz ki İslam dininin, hatta bütün hanif dinlerin temeli tevhiddir. Yani Allah`ı birlemektir. Yüce Allah`ın bir ve tek olduğuna, eşinin benzerinin ve ortağının olmadığına, yalnız Ona ibadet edilip yalnız Ondan yardım dileneceğine iman etmektir. Asla şirk koşmamak ve hiçbir kimseyi kurumu veya varlığı Onun konumuna getirmemektir. İtikadın bu en önemli konusunda hata yapmamak, yanlış anlamaya sebep olacak iddialar ortaya atmamak, imanı zedeleyecek inançlara kapılmamak gerekir. Şia inancını da bu kapsamda değerlendirmek şarttır. Üstelik onların bazı inançları, davranışları, iddiaları, savundukları ve yapageldikleri şeyler ehli sünnet ve`l-cemaat inancına neredeyse tamame
Tükendi
Gelince Haber VerHiç şüphesiz ki İslam dininin, hatta bütün hanif dinlerin temeli tevhiddir. Yani Allah`ı birlemektir. Yüce Allah`ın bir ve tek olduğuna, eşinin benzerinin ve ortağının olmadığına, yalnız Ona ibadet edilip yalnız Ondan yardım dileneceğine iman etmektir. Asla şirk koşmamak ve hiçbir kimseyi kurumu veya varlığı Onun konumuna getirmemektir. İtikadın bu en önemli konusunda hata yapmamak, yanlış anlamaya sebep olacak iddialar ortaya atmamak, imanı zedeleyecek inançlara kapılmamak gerekir. Şia inancını da bu kapsamda değerlendirmek şarttır. Üstelik onların bazı inançları, davranışları, iddiaları, savundukları ve yapageldikleri şeyler ehli sünnet ve`l-cemaat inancına neredeyse tamamen zıddır. Hatta bazı söylemleri İslâm`ın temeline dinamik koyma mesabesindedir. Üstelik bu inancın ideologlarının ve sözcülerinin çelişkilerle dolu olan inançları ve sözleri kitaplarında da yer almaktadır. İşte bu eser, Şia alimlerinin savundukları hatalı görüşlerinden dönmelerini ve müntesiplerinin de bu hataları görerek inançlarını ve kendilerini sorguya çekmelerini sağlamayı amaçlamaktadır. Ki bu sayede şirk içerikli olan ve İslâm`ın dışına çıkan görüş ve iddialardan vazgeçerek hanif dine, ehl-i sünnete geri dönsünler.