Sosyal sermaye çalışmalarıyla daha belirgin hale gelen güven kavramı, bazen onun bir alt dalı gibi görülürken, bazen de bizzat sosyal sermayenin kendisi veya onun fonksiyonu gibi algılanmıştır. Ancak bilim insanları artık zamanını güvenin ne olduğunu tesbite ayırmaktan öte, toplumsal ölçekte güvenin nasıl artırılacağı üzerine kafa yormaya başlamışlardır. Bu itibarla güven çalışmaları ekonomide, politikada ve yönetim biliminde verimi artırmaya yönelik çalışmaların yanında güven düzeyi yüksek bir topluma ulaşmak için yapılması gerekenleri de ortaya koymaya çalışmaktadır. Bu bağlamda hangi toplumsal örgütlere ihtiyaç olduğu, bazılarına göre sosyal ağlar, üyelik grupları vb. Sivil katılım yapılanmaları iken bazılarına göre ise sosyalizasyon süreci veya değerler örgüsü olabilmektedir.Bu kitapta, güven kavramının ifade ettiği değerin psikolojik boyuttan sosyolojik boyutlara taşınmasıyla, özgüvenden bağımsız olarak kişiler arası güvene yapılan bir serüvenin kavramsallaştırılma denemesi yer almaktadır. Alan araştırmasıyla da desteklenen savlar sosyal sermaye, güven ve dindarlık bağlamında ele alınmaktadır.