Dine karşıtlığın zirvesine ulaştığı dönem olan 19. yüzyılda varlığı salt pozitivist bir bakış açısıyla değerlendirme saplantısı insanlığın şahit olduğu en büyük kırılmalardan birini gerçekleştirdi. Dinlerin resmettiği ‘Tanrı’ tasavvurunun yanlış aktarılması ve insanın önüne kendisine rakip bir ‘Tanrı’nın konulması da bu kırılmayı şiddetlendirdi. Sosyal teoloji Allah, insan ve bu iki varlığın ortak eylem süreci olan tarih (toplumsal süreç) arasındaki ilişkiyi yeniden kavramsallaştırmayı hedeflemektedir. Elinizdeki kitapta Tanrı’ya, İnsana ve Tarihe/Topluma bakış açımızı sakatlayan paradigmanın üzerine oturduğu zeminin kayganlığı ve dayandığı argümanların tutarsızlığı ortaya konulmakta ve bunların yerine geliştirilecek yeni bir bakış açısı
Tükendi
Gelince Haber VerDine karşıtlığın zirvesine ulaştığı dönem olan 19. yüzyılda varlığı salt pozitivist bir bakış açısıyla değerlendirme saplantısı insanlığın şahit olduğu en büyük kırılmalardan birini gerçekleştirdi. Dinlerin resmettiği ‘Tanrı’ tasavvurunun yanlış aktarılması ve insanın önüne kendisine rakip bir ‘Tanrı’nın konulması da bu kırılmayı şiddetlendirdi. Sosyal teoloji Allah, insan ve bu iki varlığın ortak eylem süreci olan tarih (toplumsal süreç) arasındaki ilişkiyi yeniden kavramsallaştırmayı hedeflemektedir. Elinizdeki kitapta Tanrı’ya, İnsana ve Tarihe/Topluma bakış açımızı sakatlayan paradigmanın üzerine oturduğu zeminin kayganlığı ve dayandığı argümanların tutarsızlığı ortaya konulmakta ve bunların yerine geliştirilecek yeni bir bakış açısı
teklif edilmektedir.