Sinema filmleri ve romanlar toplumun/toplumsal ilişkilerin/toplumsal olguların değişik boyutlarıyla ele alındığı sanatsal formlardır. Dolayısıyla sinema filmleri ve romanları estetik ve sanatsal özelliklerinin yanında toplumsal olanı da içinde taşır. Bu bağlamda Türkiye’nin iki yüz yılı geçkin yaşadığı Modernleşme/Batılılaşma sürecindeki toplumsal değişmenin ilişkilerde/yapılarda ortaya çıkardığı sosyolojinin Türk sinema filmlerine, Türk romanlarına yansıması da kaçınılmaz olacaktır. Bu yansımalardan iç ve dış göç olgusu, kent-kır karşılaşmasıyla ortaya çıkan kültürel yırtılmalar, bu durumların işaret ett
Tükendi
Gelince Haber VerSinema filmleri ve romanlar toplumun/toplumsal ilişkilerin/toplumsal olguların değişik boyutlarıyla ele alındığı sanatsal formlardır. Dolayısıyla sinema filmleri ve romanları estetik ve sanatsal özelliklerinin yanında toplumsal olanı da içinde taşır. Bu bağlamda Türkiye’nin iki yüz yılı geçkin yaşadığı Modernleşme/Batılılaşma sürecindeki toplumsal değişmenin ilişkilerde/yapılarda ortaya çıkardığı sosyolojinin Türk sinema filmlerine, Türk romanlarına yansıması da kaçınılmaz olacaktır. Bu yansımalardan iç ve dış göç olgusu, kent-kır karşılaşmasıyla ortaya çıkan kültürel yırtılmalar, bu durumların işaret ettiği sosyo-politik ve sosyo-ekonomik yapılanmalar öne çıkan özellikler olarak görülmektedir. Diğer yandan Türkiye’nin siyasal dönemlerine göre bu sanatsal formların aldığı biçimlenmeler, işlediği konular da bu formların kültür yansıtıcısı/yaratıcısı bir aktör olarak ortaya çıktığını göstermektedir. Bu durumda bir kültür ve sanatsal üretim olarak Türk sinema filmlerinin ve Türk romanlarının incelenmesinde hangi politik perspektife işaret ettiğine, hizmet ettiğine dair bir anlayışa sahip olmak da mümkün olacaktır.