Gürcistan, Sovyetler Birliği`nin çöküşü sonrasında bağımsız bir devlet olarak, hem iç hem de dış politikada önemli ve karmaşık bir dönüşüm sürecine girmiştir. 1991`de bağımsızlığını ilan eden Gürcistan, bu yeni dönemde siyasi istikrarı sağlama, etnik çatışmaları yönetme ve uluslararası ilişkilerdeki rolünü belirleme gibi büyük zorluklarla karşı karşıya kalmıştır.
Sovyetler Birliği`nin çöküşü, hem bölgesel hem de küresel ölçekte büyük değişimlere yol açmıştır. Bu süreçte, Gürcistan’ın karşılaştığı en &oum
Tükendi
Gelince Haber VerGürcistan, Sovyetler Birliği`nin çöküşü sonrasında bağımsız bir devlet olarak, hem iç hem de dış politikada önemli ve karmaşık bir dönüşüm sürecine girmiştir. 1991`de bağımsızlığını ilan eden Gürcistan, bu yeni dönemde siyasi istikrarı sağlama, etnik çatışmaları yönetme ve uluslararası ilişkilerdeki rolünü belirleme gibi büyük zorluklarla karşı karşıya kalmıştır.
Sovyetler Birliği`nin çöküşü, hem bölgesel hem de küresel ölçekte büyük değişimlere yol açmıştır. Bu süreçte, Gürcistan’ın karşılaştığı en önemli sorunlardan biri, ülkedeki etnik milliyetçiliğin artması ve buna bağlı olarak Abhazya ile Güney Osetya`daki ayrılıkçı hareketlerin güçlenmesidir. Sovyetler Birliği`nin miras bıraktığı bu etnik sorunlar, Gürcistan`ın iç politikasında önemli çatışmalara neden olmuş ve Rusya`nın bölgedeki etkisini artıran bir faktör olarak ortaya çıkmıştır. Rusya, Gürcistan’daki etnik sorunları kendi dış politikasında bir baskı aracı olarak kullanarak bölgesel stratejik çıkarlarını korumayı amaçlamıştır.
Bu bağlamda, Gürcistan’ın bağımsızlığını kazandığı andan itibaren yaşadığı siyasi gelişmeleri ve iç dinamikleri ele alması, Gürcistan’ın etnik sorunlarını ve bu sorunların ülkenin iç ve dış politikasına etkilerini detaylandırması, Gürcistan`ın dış politikasını şekillendiren küresel ve bölgesel aktörleri detaylı bir şkilde incelemesi, tüm yönleriyle Gürcistan’ın jeopolitik önemini vurgulanmıştır.