"Osmanlı Devleti, beş asır kadar kendi egemenliği altında yaşayan, askerlikten muaf tuttuğu, birçok önemli görevi kendisine emanet ettiği, ülkenin ticari hayatına hâkim olmasına göz yumduğu; dahası, ‘millet-i sadıka’ olarak adlandırdığı bir halkı, bir gecede karar değiştirip, emniyet güçlerine ve durumdan vazife çıkarabilecek konumda olan kişilere verdiği gizli emirlerle öldürtmeye" mi karar verdi? Bu, sağduyusunu kaybetmemiş, azıcık muhakeme kabiliyeti bulunan aklı başında hiçbir insanın kabul edemeyeceği ve ihtimal vermeyeceği çok gülünç ve komik bir iddia olur. ...İşte, günümüz diline uyarlayıp takdim ettiğimiz, 1916 yılında Osmanlı Dışişleri Bakanlığı’nca bir komisyona hazırlattırılan ve orijinal adı Ermeni Komitelerinin Âmal ve Hare
Tükendi
Gelince Haber Ver"Osmanlı Devleti, beş asır kadar kendi egemenliği altında yaşayan, askerlikten muaf tuttuğu, birçok önemli görevi kendisine emanet ettiği, ülkenin ticari hayatına hâkim olmasına göz yumduğu; dahası, ‘millet-i sadıka’ olarak adlandırdığı bir halkı, bir gecede karar değiştirip, emniyet güçlerine ve durumdan vazife çıkarabilecek konumda olan kişilere verdiği gizli emirlerle öldürtmeye" mi karar verdi? Bu, sağduyusunu kaybetmemiş, azıcık muhakeme kabiliyeti bulunan aklı başında hiçbir insanın kabul edemeyeceği ve ihtimal vermeyeceği çok gülünç ve komik bir iddia olur. ...İşte, günümüz diline uyarlayıp takdim ettiğimiz, 1916 yılında Osmanlı Dışişleri Bakanlığı’nca bir komisyona hazırlattırılan ve orijinal adı Ermeni Komitelerinin Âmal ve Harekât-ı İhtilaliyesi -Meşrutiyetten Evvel ve Sonra- olan kitap, yayın tarihinden de rahatlıkla anlaşılacağı üzere, 1915’te yaşanan olayların canlı bir tanığı gibidir ve bu açıdan gerçekten büyük tarihi değere sahiptir. Popüler deyimle, sıcağı sıcağına yaşanan ve Hükümet’e bildirilen olayların kaydedilmesiyle meydana gelmiştir. Dolayısıyla, eğer tarihte soykırım olarak adlandırılabilecek bir facia yaşanmışsa, bunun kimler tarafından ve ne şekilde yapıldığı konusunda birinci elden belge ve resimler ihtiva etmektedir. Öyle ki, devlet tarafından, yaşanan Ermeni zulüm, tecavüz ve katliamlarını yerinde araştırmak ve tahkik etmek için görevlendirilen komisyon, sözkonusu bölgelere gittiğinde -kitabın ilgili bölümünde isim ve bölgeleriyle görüleceği üzere- zulüm, işkence, tecavüz, kaçırma ve katliamlara mâruz kalan insanlarla veya aileleriyle birebir görüşmüş, hatta bir kısmının kesilmiş kafalarını ve parçalanmış cesetlerini bizzat görmüştür. Kitabın Fransızca basımı da 1917 yılında yayınlanmıştır. Başta Ermeni diasporasının ve Ermenistan’ın Türkiye’yi uluslararası mahfillerde mahkûm etmek ve zor duruma düşürmek için her fırsatı kullanarak Demokles’in kılıcı gibi ensemizde tuttuğu Tehcir’in ve Ermeni Sorunu’nun gerçek mahiyetini kavrayabilmek ve "Soykırım Yapan Kim: Türkler mi, Ermeniler mi?" sorusunun doğru cevabını bulabilmek için sizi kitabın sayfalarıyla baş başa bırakıyoruz...