"Ben şiir metinlerine sadece -Batı’dan gelen tabirle- bir *text* olarak bakmıyorum. Klasik eleştiriye, yorumlamaya, açımlamaya, tahlile gidişimde, sanıyorum, hocamın, Orhan Okay Beyin de dahli vardır. Onun bize hep söylediği bir şey vardı: Eseri şairiyle, şairi dönemiyle birlikte düşünün.
Elbette bir şiiri alıp onu tek bir metin olarak görmek, şairi tanımadan, şair hakkında hiçbir malûmat edinmeden, sadece eldeki metinden hareketle bir eleştiri yapmak da mümkün. Bunun da edebiyat incelemelerinde ayrı bir yeri var, bir eleştiri biçimi olarak. Fakat ben, eseri (metni) müessirinden yani şiiri şairinden ayrı düşünemiyorum.
Hatta şairin hayatına inmek, bazen şiire bir ışık tutabiliyor, katkıda bulunabiliyor. Tehlikeli
Tükendi
Gelince Haber Ver"Ben şiir metinlerine sadece -Batı’dan gelen tabirle- bir “text” olarak bakmıyorum. Klasik eleştiriye, yorumlamaya, açımlamaya, tahlile gidişimde, sanıyorum, hocamın, Orhan Okay Beyin de dahli vardır. Onun bize hep söylediği bir şey vardı: Eseri şairiyle, şairi dönemiyle birlikte düşünün.
Elbette bir şiiri alıp onu tek bir metin olarak görmek, şairi tanımadan, şair hakkında hiçbir malûmat edinmeden, sadece eldeki metinden hareketle bir eleştiri yapmak da mümkün. Bunun da edebiyat incelemelerinde ayrı bir yeri var, bir eleştiri biçimi olarak. Fakat ben, eseri (metni) müessirinden yani şiiri şairinden ayrı düşünemiyorum.
Hatta şairin hayatına inmek, bazen şiire bir ışık tutabiliyor, katkıda bulunabiliyor. Tehlikeli bir tarafı da var tabii böyle bir tutumun. Şiirin büyüsü de kayboluyor zaman zaman. Edebiyat Fakültelerinin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümlerinde, çoğunlukla böyle yapılıyor bu iş. Ben şahsen klasik kalıpların dışına çıkmaya çalıştım. Ama yine de aldığımız eğitim bu meyandadır; klasik yöntemleri belledik en çok. Şiiri, şairinden ayrı düşünemiyoruz."