Günümüz işletmelerinin değişen çevre şartları karşısında ayakta kalabilmek için dengelerini sürekli değiştirmeleri ve yeni denge durumları için de hazırlıklı olmaları gerekmektedir. Halbuki sanayi toplumu işletmelerinin belirli bir durumda denge kurmaları ve bunu muhafaza etmeleri yeterli olabiliyordu. Bu iki işletme türü arasındaki farklılık; iki tekerlekli ve tek tekerlekli bisikletlerde dengede durmaya çalışan akrobatların durumlarına benzetilebilir. Günümüz işletmeleri tek tekerlek üzerinde dengede durmaya çalışmaktadırlar. İşte stratejik yönetim, bu denge için yani sürekli yenilik yapmak ve rakiplerine k
Tükendi
Gelince Haber VerGünümüz işletmelerinin değişen çevre şartları karşısında ayakta kalabilmek için dengelerini sürekli değiştirmeleri ve yeni denge durumları için de hazırlıklı olmaları gerekmektedir. Halbuki sanayi toplumu işletmelerinin belirli bir durumda denge kurmaları ve bunu muhafaza etmeleri yeterli olabiliyordu. Bu iki işletme türü arasındaki farklılık; iki tekerlekli ve tek tekerlekli bisikletlerde dengede durmaya çalışan akrobatların durumlarına benzetilebilir. Günümüz işletmeleri tek tekerlek üzerinde dengede durmaya çalışmaktadırlar. İşte stratejik yönetim, bu denge için yani sürekli yenilik yapmak ve rakiplerine karşı üstünlük kurmak için çabalayan işletmelere rehberlik eden bir kavramdır.
Stratejik yönetimi kendine konu edinen bu kitap ise üst kademe yöneticilerine, konuyla ilgilenen araştırmacılara ve öğrencilere yeni denge durumunu nasıl tanımlayacaklarını ve bunu nasıl daha sistematik hâle getireceklerini, uygulamada karşılaştıkları sorunlarını nasıl ve hangi yöntemlerle çözeceklerini öğretmeyi amaçlamaktadır.
Diğer yandan kitabın bu baskısında, strateji geliştirme sürecinin standart ve bir tek en iyi yolu olmadığını göstermek için stratejik yönetim düşüncesi ile ilgili tartışmalara da yer verilmiştir. 1960’lı yıllardan itibaren gelişen stratejik yönetim düşüncesini oluşturan düşünürler veya okullar, genel olarak tanıtılmaya çalışılmıştır. Mümkün olduğu kadar özet bir sunuluşla yer verilen düşünce ve görüşlerin, bu hâliyle bile önemli bir boşluğu dolduracağı kanaatini taşıyoruz. Nitekim işletmecilik dünyasındaki gelişmeler ve başarılar dikkatle incelenirse bu gelişme ve başarıların arka planlarında, yönetim düşünce ve teorilerinin gücü ile her zaman kendini geliştirme kapasitesi görülecektir. Bu açıdan söz konusu bölüm, bilinçli bir şekilde bu baskıya eklendi. Böylece konuyla ilgilenen araştırmacı ve bilim insanlarının dikkatini çekmiş ve stratejik yönetim kavramıyla ifade edecek olursak boş bir kovuk (niş) bulunduğunu hatırlatmış olmayı umuyoruz.