Mario Vargas Llosa, *Genç Bir Romancıya Mektuplar*da insanların, yaşamın sert gerçekliğinden uzaklaşıp yazarın kurguladığı bir dünyaya, orada geçen düşsel olaylara, kişilere inanmak istemesinin kitap okuma gerekçelerinden bir tanesi olduğunu söyler.
Bir kitabı okurken, filmi veya tiyatroyu izlerken insancıl özellikleri, eş duyum yeteneğini edinelim diye amacımız olamaz kuşkusuz. İnsan sanatla, kitaplarla uğraştıkça bu özellikleri kendiliğinden -belki çok da ayrımına varmadan- kazanır. Bu nedenle nitelikli kitapların toplumda etkisi, okunurluğu ne denli çok olursa kötülük de o denli azalacak, dünya daha yaşanılası bir yer olacaktır.
Tükendi
Gelince Haber VerMario Vargas Llosa, *Genç Bir Romancıya Mektuplar*da insanların, yaşamın sert gerçekliğinden uzaklaşıp yazarın kurguladığı bir dünyaya, orada geçen düşsel olaylara, kişilere inanmak istemesinin kitap okuma gerekçelerinden bir tanesi olduğunu söyler.
Bir kitabı okurken, filmi veya tiyatroyu izlerken insancıl özellikleri, eş duyum yeteneğini edinelim diye amacımız olamaz kuşkusuz. İnsan sanatla, kitaplarla uğraştıkça bu özellikleri kendiliğinden -belki çok da ayrımına varmadan- kazanır. Bu nedenle nitelikli kitapların toplumda etkisi, okunurluğu ne denli çok olursa kötülük de o denli azalacak, dünya daha yaşanılası bir yer olacaktır.