Yıl sonunda, son sınıf imtihan numaralarının okunacağı gün, evde annesi Nebiye hanımla, ninesi Ruhsar hanım, Sabbek`i çok merak ediyorlardı.
Çıngırağın her çekilişinde, ikisinin de, heyecandan yürekleri ağızlarına geliyor, hangisi kapıya daha yakınsa, o koşuyordu.
Öğledenberi, ağrılı dizleri titriye titriye gidip kapı açmaktan Ruhsar hanımın takati, gücü kesilmişti. Zaten ayakta güç dururken bir de böyle ard arda odadan sofaya, sofadan taşlığa mekik dokumak, onu büsbütün harap etmişti. Mutfaktan başını uzatarak bakışlarile soran Nebiye`ye, yorgun, halsiz halsiz cevap verdi:
- Bakkalın çırağı, yüz dirhem soğan getirdim; parayı peşin mi vereceksin? Yoksa deftere mi yazılacak? Dedi. Biz, soğan filan istemedik, yanlış; dedi
Tükendi
Gelince Haber VerYıl sonunda, son sınıf imtihan numaralarının okunacağı gün, evde annesi Nebiye hanımla, ninesi Ruhsar hanım, Sabbek`i çok merak ediyorlardı.
Çıngırağın her çekilişinde, ikisinin de, heyecandan yürekleri ağızlarına geliyor, hangisi kapıya daha yakınsa, o koşuyordu.
Öğledenberi, ağrılı dizleri titriye titriye gidip kapı açmaktan Ruhsar hanımın takati, gücü kesilmişti. Zaten ayakta güç dururken bir de böyle ard arda odadan sofaya, sofadan taşlığa mekik dokumak, onu büsbütün harap etmişti. Mutfaktan başını uzatarak bakışlarile soran Nebiye`ye, yorgun, halsiz halsiz cevap verdi:
- Bakkalın çırağı, yüz dirhem soğan getirdim; parayı peşin mi vereceksin? Yoksa deftere mi yazılacak? Dedi. Biz, soğan filan istemedik, yanlış; dedim, kapıyı kapadım. Senin hala mutfakta işin bitmedi mi?
- Fasulya, bir taşım daha kaynasın, indireceğim.
(Kitabın İçinden)