“Kâinatın harflerini oku
Çünkü biz de bir zamanlar yüce harfler idik
Şimdi aşağıya indik
Kâinatın harflerini oku
Zira bu harfler sana
Okunmak üzere gelmiş birer mektuptur”
Sûfî ve Sanat, şiir, kitap, hat, mimari, musiki, çini, tezhip, ciltçilik gibi geleneksel İslâm sanatlarının anlamlandırılmasında tasavvufun rolünü anlatan, kâğıda, yazıya, notaya, taşa nakşolmuş bir düşüncenin kodlarını açmaya çalışan muhtelif konuşmaların bir araya getirildiği, sanat felsefesi bağlamında çok mühim noktalara ışık tutan bir eser.
Tasavvuf süzgecinden geçmiş olan
Tükendi
Gelince Haber Ver“Kâinatın harflerini oku
Çünkü biz de bir zamanlar yüce harfler idik
Şimdi aşağıya indik
Kâinatın harflerini oku
Zira bu harfler sana
Okunmak üzere gelmiş birer mektuptur”
Sûfî ve Sanat, şiir, kitap, hat, mimari, musiki, çini, tezhip, ciltçilik gibi geleneksel İslâm sanatlarının anlamlandırılmasında tasavvufun rolünü anlatan, kâğıda, yazıya, notaya, taşa nakşolmuş bir düşüncenin kodlarını açmaya çalışan muhtelif konuşmaların bir araya getirildiği, sanat felsefesi bağlamında çok mühim noktalara ışık tutan bir eser.
Tasavvuf süzgecinden geçmiş olan İslâm dinini, estetize edilmiş ilâhî bir yaşam olarak tanımlayan sahanın uzmanlarından Mahmud Erol Kılıç, kitap boyunca, manevî eğitimle kesret pazarından vahdete yükselen erenlerin dünyasından hayatı ve sanatı yorumluyor.
Taç kapılarda tevhid sembolizminin, cami kubbelerinde âlem katmanlarının izini sürdüren bu eser, ne oldu da dinin metinleri letafete, estetik düşüncelere bağlı latif insan tipi üretemez hale geldi, sorusunun da cevabını barındırıyor satır aralarında.