“Mısır-nâme”, rahmetli babam A. Süheyl Ünver`in 43 yıllık dostu, eski hâriciyecilerden Esad Fuad Tugay`ın dâveti vesilesiyle, 1951 yılı Ocak ayında annemle birlikte yaptığı üç haftalık Mısır ziyâretindeki zengin günlük notlarını kaydettiği seyahatnâmesidir.
Ünver, Kahire günlerinde akademik çevrelerle çeşitli temasları, müze ve kütüphânelerdeki tetkikleriyle birlikte Esad Fuad Bey`in rehberliğindeki târihî mekânlari ziyâretlerinde, eski Mısır medeniyetine âit eserlerin kendisinde uyandırdığı derin heyecanı, “Mısır hep yapmış, hem de yazmış. Sanatla, t&
Tükendi
Gelince Haber Ver“Mısır-nâme”, rahmetli babam A. Süheyl Ünver`in 43 yıllık dostu, eski hâriciyecilerden Esad Fuad Tugay`ın dâveti vesilesiyle, 1951 yılı Ocak ayında annemle birlikte yaptığı üç haftalık Mısır ziyâretindeki zengin günlük notlarını kaydettiği seyahatnâmesidir.
Ünver, Kahire günlerinde akademik çevrelerle çeşitli temasları, müze ve kütüphânelerdeki tetkikleriyle birlikte Esad Fuad Bey`in rehberliğindeki târihî mekânlari ziyâretlerinde, eski Mısır medeniyetine âit eserlerin kendisinde uyandırdığı derin heyecanı, “Mısır hep yapmış, hem de yazmış. Sanatla, târihle meşgul olanlar mutlaka Mısır`dan geçmeli, vesselâm,” olarak ifâde etmişti.
Gülbün Mesara