Türk şiirinin, kendisinden sonra gelen metinleri içerik, biçim ve duygu yönünden en fazla etkileyen kurucu metinlerinden birisi, Süleyman Çelebi’nin Vesîletü’n-Necatı’dır. Halk arasında Mevlid adıyla da anılan bu eser, Osmanlı Devleti’nin en sancılı dönemlerinden birinde, Fetret Dönemi’nde yazılmıştır. Fetret Dönemi’nde dağılan zihinleri Peygamber sevgisi etrafında yeniden derleyip toparlayan bu metin, altı yüz yıldır Türk dili ve kültürünün ulaştığı her coğrafyada güncelliğini korumakta, çeşitli vesilelerle hâlâ okunmaktadır.
Mevlid, *derleyip toparlayıcı* bir metin olmanın yanında, bir şiir geleneğinin de inşasına vesile olmuştur. Onu okuyan pek çok şair etkilenmiş, bir benzerini yahut aynı konuda yeni bir eser yazmak için çalışm
Tükendi
Gelince Haber VerTürk şiirinin, kendisinden sonra gelen metinleri içerik, biçim ve duygu yönünden en fazla etkileyen kurucu metinlerinden birisi, Süleyman Çelebi’nin Vesîletü’n-Necatı’dır. Halk arasında Mevlid adıyla da anılan bu eser, Osmanlı Devleti’nin en sancılı dönemlerinden birinde, Fetret Dönemi’nde yazılmıştır. Fetret Dönemi’nde dağılan zihinleri Peygamber sevgisi etrafında yeniden derleyip toparlayan bu metin, altı yüz yıldır Türk dili ve kültürünün ulaştığı her coğrafyada güncelliğini korumakta, çeşitli vesilelerle hâlâ okunmaktadır.
Mevlid, *derleyip toparlayıcı* bir metin olmanın yanında, bir şiir geleneğinin de inşasına vesile olmuştur. Onu okuyan pek çok şair etkilenmiş, bir benzerini yahut aynı konuda yeni bir eser yazmak için çalışmıştır. Böylece Türk edebiyatında *mevlid türü* diye müstakil bir tür oluşmuştur. Bu tür içerisinde yüzlerce eser yazılmış ancak hiçbiri Süleyman Çelebi’nin eseri gibi geniş kitlelere yayılma ve başka eserlere ilham verme imkanını sahip olamamıştır.