Giderim ilkbahar, dönerim sonbahar
Kelebek ömürlü güneş, ölür ölür dirilir
Kardeşi bulut olanın gözyaşları nereye akar
Bu bir düşse, hangi denizde karaya oturur gemiler
Sürgülü Kapı’da Gültekin Emre bugünün dünyasının olgularını, yaşadığımız günlerin olaylarını çağdaş bir duyarlıkla ama yeri geldikçe geçmişe teyeller de atarak şiirsel dile çeviriyor. Nesneler, görüntüler, yaşantılar onun şiirinde sessizliklerini bozuyor. Ses yankılamalarıyla, düşünce ve duygu çağrışımlarıyla, görsel imge üretimiyle, söyleyiş bütünlüğüyle k
Tükendi
Gelince Haber VerGiderim ilkbahar, dönerim sonbahar
Kelebek ömürlü güneş, ölür ölür dirilir
Kardeşi bulut olanın gözyaşları nereye akar
Bu bir düşse, hangi denizde karaya oturur gemiler
Sürgülü Kapı’da Gültekin Emre bugünün dünyasının olgularını, yaşadığımız günlerin olaylarını çağdaş bir duyarlıkla ama yeri geldikçe geçmişe teyeller de atarak şiirsel dile çeviriyor. Nesneler, görüntüler, yaşantılar onun şiirinde sessizliklerini bozuyor. Ses yankılamalarıyla, düşünce ve duygu çağrışımlarıyla, görsel imge üretimiyle, söyleyiş bütünlüğüyle kitap bizi usta bir şairle baş başa bırakıyor.
Gültekin Emre bazı şiirlerinin sonlarında başka şairlerin içinde akasya ağacı geçen şiirlerinden parçalara yer vererek sekiz bölümden oluşan Sürgülü Kapı’ya adeta akasya desenli bir gömlek giydiriyor.