Taksiye binip gittik. Esat`ta, bodrum katında bir bekar evinde Ergun gözleri belermiş olarak bizi bekliyordu. Sinan`a teşekkür bile etmediği gibi, en kaba tonuyla "Sen çık, bir saat sonra gelip Necla`yı alırsın!" diye emretti. O çıkar çıkmaz ellerime satıldı, beni odadaki tek sandalyeye oturtup gözlerime baktı: "Ne yaptın sen? Nasıl yaparsın?"
İnsan öyle bir anda bile sanıyor ki, karşısındaki adam sevdiğini kaybetme tehlikesiyle korkmuş, üzülmüş. Hiç sektirmeden gerisi geldi: "Hiç mi beni düşünmedin? Sen ölseydin, açılacak soruşturmanın önce Sinan`a, oradan da bana kadar uzanacağını hiç mi düşünmedin?" Acı acı gü
Tükendi
Gelince Haber VerTaksiye binip gittik. Esat`ta, bodrum katında bir bekar evinde Ergun gözleri belermiş olarak bizi bekliyordu. Sinan`a teşekkür bile etmediği gibi, en kaba tonuyla "Sen çık, bir saat sonra gelip Necla`yı alırsın!" diye emretti. O çıkar çıkmaz ellerime satıldı, beni odadaki tek sandalyeye oturtup gözlerime baktı: "Ne yaptın sen? Nasıl yaparsın?"
İnsan öyle bir anda bile sanıyor ki, karşısındaki adam sevdiğini kaybetme tehlikesiyle korkmuş, üzülmüş. Hiç sektirmeden gerisi geldi: "Hiç mi beni düşünmedin? Sen ölseydin, açılacak soruşturmanın önce Sinan`a, oradan da bana kadar uzanacağını hiç mi düşünmedin?" Acı acı gülümsedim, ne denir böylesine? Sonra devamı geldi, asıl vecize bu: "Ya gerçekten ölseydin? Ben o vicdan rızablyla yaşayabilir miydim? Devrimci arkadaşlar benim yüzüme tükürmez miydi?"