“Şiir için edebiyat için süs, çerez, diyenler var. Karnı tok, sırtı pek milletlere göre bu söz belki doğrudur. Libas hizmetini, gıda vazifesini görmeyen edebiyat, bize hiçbir şey söylemez. Hele ‘Sanat sanat içindir.’ gibi yüksek nazariyeler bizim idrakimizin pek fevkindedir!”
“Bu vatan bizim, biz bu toprağın harcıyız; lâkin hayat meşgalemiz için bize kapılar kapalı olduğundan, pek istemesek de açık kapıları zorlayacağız. Artık nasibimizi gönüllü sürgünümüzde arayacak ve hasrete dûçar olacağız. Mısır’a hicretimiz hayırlı olsun. Allah bize daha kötü gü
Tükendi
Gelince Haber Ver“Şiir için edebiyat için süs, çerez, diyenler var. Karnı tok, sırtı pek milletlere göre bu söz belki doğrudur. Libas hizmetini, gıda vazifesini görmeyen edebiyat, bize hiçbir şey söylemez. Hele ‘Sanat sanat içindir.’ gibi yüksek nazariyeler bizim idrakimizin pek fevkindedir!”
“Bu vatan bizim, biz bu toprağın harcıyız; lâkin hayat meşgalemiz için bize kapılar kapalı olduğundan, pek istemesek de açık kapıları zorlayacağız. Artık nasibimizi gönüllü sürgünümüzde arayacak ve hasrete dûçar olacağız. Mısır’a hicretimiz hayırlı olsun. Allah bize daha kötü günler göstermesin!“
Ne zaman bu asıldan ayrı düşmüşsek mutlaka eksik kalmışız.
Akif’in dilinden dökülen cümleler yazar Musa Yaşaroğlu’nun kaleminde yeniden hayat buluyor. Edebiyat ve sanatı Akifçe bir dille okuyucusu ile buluşturuyor.
Bu kitap, aşkın zirvelerinden bir makam olan VATAN için “Vatan aşkı vefâ istemez.” diyen Mehmet Akif Ersoy’u bizlerle yeniden tanıştırıyor.