Osmanlı siyasi literatüründe siyasetnâme geleneğini, yöneten ve yönetilenlerin ilişkisinin düzenlenmesi, yönetim anlayışı, rüşvetin önlenmesi, nizâm-ı âlem, sadaret, ordu, reâyâ, hazine ve dîvân-ı hümâyun gibi ele aldığı meseleler bakımından kanunnâme türünden tefrik etmek oldukça güçtür. İşte siyasetname geleneğinin ihtiva ettiği yöntem ve ortak konuları kullanarak on sekizinci yüzyıl ansiklopedist âlimlerinden Şehrîzâde Mehmed Said tarafından kaleme alınan Tâcü’l-kavânîn bu türde bir eserdir.
Tükendi
Gelince Haber VerOsmanlı siyasi literatüründe siyasetnâme geleneğini, yöneten ve yönetilenlerin ilişkisinin düzenlenmesi, yönetim anlayışı, rüşvetin önlenmesi, nizâm-ı âlem, sadaret, ordu, reâyâ, hazine ve dîvân-ı hümâyun gibi ele aldığı meseleler bakımından kanunnâme türünden tefrik etmek oldukça güçtür. İşte siyasetname geleneğinin ihtiva ettiği yöntem ve ortak konuları kullanarak on sekizinci yüzyıl ansiklopedist âlimlerinden Şehrîzâde Mehmed Said tarafından kaleme alınan Tâcü’l-kavânîn bu türde bir eserdir.
Muhteva bakımından eserde padişahların âdâb ve ahlakına dair bilgiler, sadrazamlarda ve diğer vezirlerde bulunması gereken şartlar, sefer durumu, hazinenin önemi, memleketin himayesi, reâyânın korunması ve diğer bazı faydalı meselelerden söz edilmektedir. Olabildiğince titiz bir tahlil, orijinal metin, tıpkıbasımı ile hazırlanan ve alanında kaynak eser niteliğinde olan Tâcü’l-kavânîn’in özellikle Osmanlı siyaset düşüncesi sahasına katkıda bulunacağı şüphesizdir.