İstanbul bütün devrinde büyük gizemlerle, tarikatlarla ve ölümlerle anılmıştır. Çoğu zaman hayatın başşehri diye anılan şehirde vampirler kol atmaktadır. Bu vampirler, bedeninin soğukluğuyla yoğrulmuş, ruhunun ölü bir beden hapsolmasıyla cezalandırılmıştır. Kimileri bunu hak etmiş, kimileri ise hak etmeden bu lanete sahip olmuşlardır.Hani derler ya; aşk bir deryadır, elbet sen de içersin bende... Bu deryaya akan nice ırmaklar vardır. Bu ırmakları karşılıklı cinsle yaratılmış olarak görüyorum. Dişi bir at ile erkek bir atın ırmakları daima karşılaşır. Fakat dişi bir insan ile erkek bir vampirin ırmakları Osmanlı gibi bir devlette karşılaşırsa ne olur?.