Tanrı’nın varlığını ispat/inkâr etmek için farklı yöntemler tercih edilmiştir. Bunlardan biri de Batı’da Teleolojik, İslam Dünyasında Gaye ve Nizam delili olarak adlandırılan yöntemdir. Gaye ve Nizam delili evrenin yapısı üzerinden
Tanrı’nın varlığını ispatlama çabasıdır. Geleneksel dönemde gözleme dayalı olarak sürdürülen bu yöntem son dönemlerde yerini teknolojik imkânlarla elde edilen bilimsel bulgulara bırakmıştır. Evrenin yapısına yönelik keşfedilen yeni bulgular, teistik çevrelerde Tanrı’nın varlığına bir delil olarak gösterilirken ateistik çevreler ise yeni verilerin tan
Tükendi
Gelince Haber VerTanrı’nın varlığını ispat/inkâr etmek için farklı yöntemler tercih edilmiştir. Bunlardan biri de Batı’da Teleolojik, İslam Dünyasında Gaye ve Nizam delili olarak adlandırılan yöntemdir. Gaye ve Nizam delili evrenin yapısı üzerinden
Tanrı’nın varlığını ispatlama çabasıdır. Geleneksel dönemde gözleme dayalı olarak sürdürülen bu yöntem son dönemlerde yerini teknolojik imkânlarla elde edilen bilimsel bulgulara bırakmıştır. Evrenin yapısına yönelik keşfedilen yeni bulgular, teistik çevrelerde Tanrı’nın varlığına bir delil olarak gösterilirken ateistik çevreler ise yeni verilerin tanrısızlığın bir işareti olarak değerlendirmektedir. Evren birtakım sırlarının çözülmesine rağmen büyük oranda gizemini korumaya devam etmektedir. Günümüz dünyasında ilahiyat alanı dışında pozitif bilim olarak adlandırılan fizik, kimya ve biyoloji alanında yapılan çalışmaların odağında tüm bu olup bitenlerin kendiliğinden şans ve tesadüfe dayalı olarak mı yoksa bir tasarlayıcı tarafından mı dizayn edildiği tartışılmaktadır. Bu kitapta gerek Batı
gerekse İslam dünyasında evrenin yapısı üzerinden evrenin Tanrı inancı ileilgili bir bağlantısının kurulup kurulamayacağı irdelenmektedir.