Edebiyat, içerisinde neşet ettiği toplumu etkilediği gibi o toplumun değerlerinden de beslenir. Bakış açısı ve yansıtma biçiminde farklılıklar görülse de pek çok sanatçının eserinde kendi mensup olduğu halkın yaşam tarzı, inanç biçimi, kültürü, gelenekleri ve toplumsal yapısı bir şekilde yer alır. Bu bağlamda halkın yeme-içme kültürü ve şifa bulma yöntemleri de edebî metinlere yansır. Türk dünyası kültürünün ve halk yaşantısının vazgeçilmez unsurlarından olan “kımız”ı da bu açıdan değerlendirmek gerekir.
Asır
Tükendi
Gelince Haber VerEdebiyat, içerisinde neşet ettiği toplumu etkilediği gibi o toplumun değerlerinden de beslenir. Bakış açısı ve yansıtma biçiminde farklılıklar görülse de pek çok sanatçının eserinde kendi mensup olduğu halkın yaşam tarzı, inanç biçimi, kültürü, gelenekleri ve toplumsal yapısı bir şekilde yer alır. Bu bağlamda halkın yeme-içme kültürü ve şifa bulma yöntemleri de edebî metinlere yansır. Türk dünyası kültürünün ve halk yaşantısının vazgeçilmez unsurlarından olan “kımız”ı da bu açıdan değerlendirmek gerekir.
Asırlardan beri Türkistan Türklerinin millî içecek olarak kabul ettikleri kımız, hem beslenme anlayışının ve halk şifacılığının önemli bir unsuru hem de millî-kültürel kodların taşıyıcısıdır. Bu nedenle kımız, yazılı edebiyatın doğuşundan çok daha önce, sözlü edebiyat döneminden itibaren Türk dünyası edebiyatlarında önemli bir yere sahip olmuş, modern anlamda yazılı edebiyatın ortaya çıkmasından sonra da edebiyat ve kültür dünyasındaki bu yerini korumuştur.
Elinizdeki kitap bu düşünceden hareketle ortaya çıkmıştır. Kitabın başında kımızın tarihî kaynaklarda nasıl yer aldığı, sağlık açısından nasıl bir önem taşıdığı ve Türk dünyası edebiyatlarına nasıl yansıdığı bölüm yazarları tarafından ele alınmıştır. “Şiirler” başlıklı bölümde ise Kazak edebiyatında kımızla ilgili yazılan şiirlere ve bu şiirlerin çevirilerine yer verilmiştir.