Tasavvuf erbabı, Kur’ân’ı Allâh’ın ezelî kelamının tezahürü olarak görmüş ve bu sebeple Kur’ân’ın sınırsız anlamlara sahip olduğunu düşünmüşlerdir. Dolayısıyla onlara göre Kur’ân’ın zâhirinin altında birçok bâtınî anlam yatmaktadır. Bu bâtınî anlamlar marifet ehline zâhirî tatbiklerinin karşılığı olarak verilmiş ilâhî bir bağıştır. Sûfîlerin söz konusu yorumları Kur’ân’ın tefsîri olarak görülmemiş, aksine bunun bir nevi te’vîl olduğunu belirtilmiştir. Bu yüzden onlar, &aci
Tükendi
Gelince Haber VerTasavvuf erbabı, Kur’ân’ı Allâh’ın ezelî kelamının tezahürü olarak görmüş ve bu sebeple Kur’ân’ın sınırsız anlamlara sahip olduğunu düşünmüşlerdir. Dolayısıyla onlara göre Kur’ân’ın zâhirinin altında birçok bâtınî anlam yatmaktadır. Bu bâtınî anlamlar marifet ehline zâhirî tatbiklerinin karşılığı olarak verilmiş ilâhî bir bağıştır. Sûfîlerin söz konusu yorumları Kur’ân’ın tefsîri olarak görülmemiş, aksine bunun bir nevi te’vîl olduğunu belirtilmiştir. Bu yüzden onlar, âyetler hakkında yaptıkları yorumlara işâret adını vermişler ve tasavvufî tefsîrler İşârî Tefsîr adıyla da anılmıştır.
Tasavvuf ehline göre Kur’ân’ın bâtınını idrâk etmek için zâhirini iyi bilmek ve onu tam anlamıyla tatbik etmek gerekir. Ayrıca bâtınî anlamın sıhhat ölçütü de zâhire uygunluğudur. Kur’ân’ın zâhirine uymayan her bâtın onlara göre bâtıldır. Bâtınîlik ve Zâhirîliğin aksine sûfîler, Kur’ân’ın hem zâhirini hem de bâtınını bir araya getirmeye çalışmışlardır. Nitekim tasavvufî tefsîrlerin Bâtınîlerin yorumlarından en büyük farkı, tasavvufî yorumların keşfe dayalı olması ve zâhirî anlamla uyum içerisinde olmasıdır. Oysa Bâtınîlikte zâhirî anlam önem taşımaz; Zâhirîlikte ise bâtın anlam inkâr edilir.
Bu çalışmada tasavvufî tefsîrin mahiyeti ve meşruiyeti incelenmiş, tasavvufî yorum metodu misallerle ortaya konmuştur. Ayrıca tasavvufî tefsîr ile bâtınî yorum arasında mukayese yapılarak aralarındaki farklar belirlenmiştir.