Abdurrahman b. Yusuf el-Licâî der ki: "Muhabbetin ilk basamağı, günahları terk etmek, taatlere sarılmak, O`nun (c.c.) elçisini ve dostlarını sevmektir. Çünkü Allah`ın (c.c.) dostlarını sevmek, Allah Teâlâ`nın (c.c.) evliyâya ikram ettiği şeylerden (manevî hazlardan) nasip almayı mümkün kılar. Çünkü onların kalbleri bir aynaya benzer. Kim onları severse, o kimsenin ismi onların parlak kalblerinde görünür. Allah (azze ve celle), her gün dostlarının kalblerine rahmet nazarıyla bakar. Kim Allah`ın (c.c.) bir dostunu sevmiş de ismi, o Allah (c.c.) dostunun kalbinde yazılmışsa o kimse de, Allah`ın (c.c.), dostlarına baktığı bu rahmet
Tükendi
Gelince Haber VerAbdurrahman b. Yusuf el-Licâî der ki: "Muhabbetin ilk basamağı, günahları terk etmek, taatlere sarılmak, O`nun (c.c.) elçisini ve dostlarını sevmektir. Çünkü Allah`ın (c.c.) dostlarını sevmek, Allah Teâlâ`nın (c.c.) evliyâya ikram ettiği şeylerden (manevî hazlardan) nasip almayı mümkün kılar. Çünkü onların kalbleri bir aynaya benzer. Kim onları severse, o kimsenin ismi onların parlak kalblerinde görünür. Allah (azze ve celle), her gün dostlarının kalblerine rahmet nazarıyla bakar. Kim Allah`ın (c.c.) bir dostunu sevmiş de ismi, o Allah (c.c.) dostunun kalbinde yazılmışsa o kimse de, Allah`ın (c.c.), dostlarına baktığı bu rahmet nazarından bir nasip alır. Evliyânın kalbleri, Allah`la (c.c.) beraberdir. Onları seven kimse, onların ulaştıkları vuslat rütbesine ulaşamasa da, onlardan ayrı da değildir. Çünkü kişi sevdiğiyle beraberdir."