İsrailiyat büyük oranda Yahudi, kısmen de Hıristiyan kaynaklarından nakledilen kıssa, olay, bilgi veya efsane manasına kullanılmaktadır. Kavramın bu geniş anlam alanına modern Batı düşüncesinin yaydığı fesat ve ateistik fikirleri de dahil etmek mümkündür.
İsrailiyat haberleri İslâm`a uygun olup olmaması açısından üç kısımda değerlendirilir:
1. İslâm`a uygun olan haberler. Bunların makbul olduğunda şüphe yoktur.
2. Yalan ve İslâm`a aykırı olduğu açık olan haberler ki, bunların kabulü caiz olmadığı gibi rivayeti de caiz değildir.
3. İslâm`a uygun olup olmadığı bilenemeyen haberler. Bu tür haberlerin lehinde veya aleyhinde hiçbir şey söylenmez; ne tasdik, ne tekzip edilirler.
Ne var ki israiliyat haberlerine il
Tükendi
Gelince Haber Verİsrailiyat büyük oranda Yahudi, kısmen de Hıristiyan kaynaklarından nakledilen kıssa, olay, bilgi veya efsane manasına kullanılmaktadır. Kavramın bu geniş anlam alanına modern Batı düşüncesinin yaydığı fesat ve ateistik fikirleri de dahil etmek mümkündür.
İsrailiyat haberleri İslâm`a uygun olup olmaması açısından üç kısımda değerlendirilir:
1. İslâm`a uygun olan haberler. Bunların makbul olduğunda şüphe yoktur.
2. Yalan ve İslâm`a aykırı olduğu açık olan haberler ki, bunların kabulü caiz olmadığı gibi rivayeti de caiz değildir.
3. İslâm`a uygun olup olmadığı bilenemeyen haberler. Bu tür haberlerin lehinde veya aleyhinde hiçbir şey söylenmez; ne tasdik, ne tekzip edilirler.
Ne var ki israiliyat haberlerine ilişkin mezkûr geleneksel temayül, XIX ve XX. yüzyıllara gelindiğinde kırılmaya uğrar ve bu alana dair neredeyse tüm menkulat mutlak reddi gerektiren kötü ve şer olarak kabul edilir. Bu kırılmada Ahmed Emin, Ebu Reyye, Muhammed Abduh, Reşid Rıza, Emin el-Huli ve Aişe Abdurrahman gibi modernist isimlerin etkili olduğu ifade edilebilir. Nitekim bu dönemlerden itibaren ne türden olursa olsun bütün israiliyat haberlerinin reddedilmesi şeklinde bir temayül oluşmuştur. Hatta bu dönem tefsir âlimlerinin büyük çoğunluğu israiliyat haberlerini deyiş yerindeyse yok sayıp reddederek protesto etme hususunda neredeyse ittifak etmişler; kapalı ayetlerin tefsirinde bile bu tür rivayetleri pek kullanmamışlardır. Öte yandan XV-XVI. yüzyıllara ait olan Celaleyn Tefsiri küçük hacmine rağmen israiliyat haberlerini isnat ve tenkit zikretmeksizin nakleden tefsirler grubuna dahildir. Esasında Celâleyn Tefsiri hem dirayet, hem de rivayet tarzına sahip bir Kur`an yorumu olduğundan rivayetlere pozitif değerler açısından bakmakta, israiliyat da dahil her türlü rivayetten istifade etme yönüne gitmektedir. İsrailiyatın İslâm dininin temel esaslarına aykırılık içeren kısmının birtakım zararlı etkilere sahip olduğu gerçeğini makbul ve mahfuz tutmakla birlikte, görebildiğimiz kadarıyla Celaleyn Tefsiri`nde yer alan israiliyat kökenli yorumların kahir ekseriyeti zararlı unsurlar içermemekte, hatta tefsir çabasına bir renk ve anlam zenginliği katmaktadır.