İslâm du¨şu¨nce tarihinde tartışma konusu olan ve önemli bir yer tutan “Tehâfu¨t” geleneği, Gazzâlî’nin Tehâfu¨tu¨’l-felâsife adlı eseriyle başlamış ve yazımı Osmanlı dönemine kadar devam etmiştir. İşte, Tehâfu¨t ve Geleneği, Tehâfu¨t kitaplarını, bu kitapların mu¨elliflerini ve eserlerde tartışılan meseleleri u¨ç bölu¨mde ele alan kapsamlı bir çalışmadır. İslâm du¨nyasında felsefe ve kelâm arasındaki ilişkiyi, Tehâfu¨t geleneğini ve bu gelenekle, kavramsal açıdan IX-X. yu¨zyıllarda faal hale gelen felsefe arasındaki mu¨nasebeti, Gazzâlî’den başlayıp Osmanlı ilim ve d
Tükendi
Gelince Haber Verİslâm düşünce tarihinde tartışma konusu olan ve önemli bir yer tutan “Tehâfüt” geleneği, Gazzâlî’nin Tehâfütü’l-felâsife adlı eseriyle başlamış ve yazımı Osmanlı dönemine kadar devam etmiştir. İşte, Tehâfüt ve Geleneği, Tehâfüt kitaplarını, bu kitapların müelliflerini ve eserlerde tartışılan meseleleri üç bölümde ele alan kapsamlı bir çalışmadır. İslâm dünyasında felsefe ve kelâm arasındaki ilişkiyi, Tehâfüt geleneğini ve bu gelenekle, kavramsal açıdan IX-X. yüzyıllarda faal hale gelen felsefe arasındaki münasebeti, Gazzâlî’den başlayıp Osmanlı ilim ve düşünce geleneğinin son merhalesine kadarki süreci içine alacak şekilde irdeleyen bu çalışmada böylece kelâm-felsefe etkilenimi hakkında bir kanaate ulaşılır.
Eserin son bölümünde İbn Rüşd’ün, Gazzâlî’nin Tehâfüt’üne reddiye olarak yazılan Tehâfütü’t-tehâfüt adlı eseri, Gazzâlî’ye cevap mâhiyetinde kullanılır. Gazzâlî’nin, kelâmî geleneğin ürünü olan Tehâfüt’üne reddiye olarak yazılan Tehâfütü’t tehâfüt; Tehâfüt ve şerhlerinin, felsefî meselelere nasıl baktığını ve İbn Rüşd’ün Tehâfüt’teki görüşleri bağlamında, Gazzâlî’ye karşı tutumunu ortaya koymakla birlikte İbn Sînâ’nın, eleştirilerin merkezinde yer alan görüşlerini zikrederek Tehâfüt tartışmalarına felsefî bir savunma getirir.