``Hiçbir eksiğimiz yok. Mutlu olabiliriz. Çocuğumuz olmuş ya da olmamış, hiç fark etmez. Köydeki salaklar daha ne kadar başımızı ağrıtabilirler ki? On sene daha, haydi on beş sene daha. O zamana yaşlanmış oluruz zaten. Ne olmuş çocuğumuz olmuyorsa? Elimizden geleni yaparız yine de. Sahip olduğumuz toprakları bir tapınağa bağışlarız. Ya da hiçbir şeyi olmayan birine veririz.*
Birbirlerini severek evlenen Kali ve Ponna çiftinin bir türlü çocuk sahibi olamaması, yaşadıkları çevrede önce şaşkınlığa, sonra ayıplanmaya, akabinde de nefrete kapı aralar. Yaşamanın, mutluluğun ve aşkın bedeli ölümden beter bir kâbusa dönüşüverir.
Murugan’ın, sadece Hindistan’da 100.000’in üzerine bir satış rakamına ulaşan ve farklı dillere çevrilen ro
Tükendi
Gelince Haber Ver``Hiçbir eksiğimiz yok. Mutlu olabiliriz. Çocuğumuz olmuş ya da olmamış, hiç fark etmez. Köydeki salaklar daha ne kadar başımızı ağrıtabilirler ki? On sene daha, haydi on beş sene daha. O zamana yaşlanmış oluruz zaten. Ne olmuş çocuğumuz olmuyorsa? Elimizden geleni yaparız yine de. Sahip olduğumuz toprakları bir tapınağa bağışlarız. Ya da hiçbir şeyi olmayan birine veririz.”
Birbirlerini severek evlenen Kali ve Ponna çiftinin bir türlü çocuk sahibi olamaması, yaşadıkları çevrede önce şaşkınlığa, sonra ayıplanmaya, akabinde de nefrete kapı aralar. Yaşamanın, mutluluğun ve aşkın bedeli ölümden beter bir kâbusa dönüşüverir.
Murugan’ın, sadece Hindistan’da 100.000’in üzerine bir satış rakamına ulaşan ve farklı dillere çevrilen romanı Tek Parça Kadın, geleneksel bir toplumda var olmaya çalışan bir çiftin, özellikle de Ponna’nın maruz kaldığı kitlesel zorbalığı konu ediniyor.
Yayımlandığında Hindistan’ın altını üstüne getirir Tek Parça Kadın. Kitapları sokak ortasında yakılan, ölüm tehditleri yüzünden yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalan Murugan, okurlarına şu soruyu sorar aslında: “Huzur” içinde yaşamak için kendinizden ne kadar taviz verebilirsiniz?