Anadolu coğrafyasında söylenen bütün türkülerin hemen hepsinin arka planında bir hikâye vardır ve hiç biri sebepsiz yere söylenmemiştir. Bu türküler, bazen ağıt olup karşımıza çıkar, bazen bir sesleniş, sevgiliye sitem ve mektuptur, bazen de derdine derman arama çabasıdır. Her ne olursa olsun türküler yaşayan canlı
bir dildir, geleceğe bir sesleniştir. Geçmişten miras aldığımız, geleceğe miras bırakacağımız kültür zenginliğimiz, milli servetimizdir. Elazığ- Harput yöresine ait bir türkünün hikâyesinden yola çıkılarak yazılan bu roman, tamamen tarihi
gerçekler göz önünde bulundurularak yazılmıştır. Hikâye; araştırmalar sonunda elde edilen bilgi ve belgeler, edebi bir dil ile süslenip anlatılmıştır. Bu bağlamda hikâyenin geçtiği
Tükendi
Gelince Haber VerAnadolu coğrafyasında söylenen bütün türkülerin hemen hepsinin arka planında bir hikâye vardır ve hiç biri sebepsiz yere söylenmemiştir. Bu türküler, bazen ağıt olup karşımıza çıkar, bazen bir sesleniş, sevgiliye sitem ve mektuptur, bazen de derdine derman arama çabasıdır. Her ne olursa olsun türküler yaşayan canlı
bir dildir, geleceğe bir sesleniştir. Geçmişten miras aldığımız, geleceğe miras bırakacağımız kültür zenginliğimiz, milli servetimizdir. Elazığ- Harput yöresine ait bir türkünün hikâyesinden yola çıkılarak yazılan bu roman, tamamen tarihi
gerçekler göz önünde bulundurularak yazılmıştır. Hikâye; araştırmalar sonunda elde edilen bilgi ve belgeler, edebi bir dil ile süslenip anlatılmıştır. Bu bağlamda hikâyenin geçtiği yer ve bölge itibariyle *Köveng* köyü ve bu kelimenin etimolojik araştırılması yapılmış, Fırat Üniversitesi’nden Doçent Dr Süleyman Kaan Yalçın Beyefendi *Köveng* kelimesinin etimolojisi hakkında çok çarpıcı bilgiler vermiştir. Adeta tarihe ışık tutmuştur. Aynı coğrafya üzerinde yaşayan, dillerin ve kültürlerin birbirlerinden etkilenmeleri gayet normaldir.