Türkiye’de, Cumhuriyet dönemi düşüncesi, ortamının siyasi, ekonomik ve kültürel bağlamından bağımsız ele alınamaz. Bu doğrultuda Cumhuriyet dönemine genel olarak baktığımızda tartışmaların görünüşte din ile siyaset arasında cereyan ettiğini fakat daha derinde modern ile geleneksel olanın hesaplaşmasını içeren tartışmalar olduğunu fark edebiliriz. Gerilimlerle geçen modernleşme süreçlerinde Cumhuriyet’in, devamlılığı esas alan gelenekçi muhafazakâr bir modernleşme anlayışı yerine, ilerlemenin ancak geçmişten kopuşla sağlanacağını savunan radikal bir modernizmi tercih ettiği görülebilir.
Mo
Tükendi
Gelince Haber VerTürkiye’de, Cumhuriyet dönemi düşüncesi, ortamının siyasi, ekonomik ve kültürel bağlamından bağımsız ele alınamaz. Bu doğrultuda Cumhuriyet dönemine genel olarak baktığımızda tartışmaların görünüşte din ile siyaset arasında cereyan ettiğini fakat daha derinde modern ile geleneksel olanın hesaplaşmasını içeren tartışmalar olduğunu fark edebiliriz. Gerilimlerle geçen modernleşme süreçlerinde Cumhuriyet’in, devamlılığı esas alan gelenekçi muhafazakâr bir modernleşme anlayışı yerine, ilerlemenin ancak geçmişten kopuşla sağlanacağını savunan radikal bir modernizmi tercih ettiği görülebilir.
Modernleşme süreçlerimizde gelenek ve modernlik arasında yaşanan söz konusu gerilimler karşısında Başgil; kendi referansını, anlam merkezini, tinsel tözünü ve nihai hedefini kaybetmeden, kültürel bir yaşam formuyla kendine has çerçevede, zaman zaman liberal zaman zaman mistik hüviyette düşüncelerini inşa etmeye çalışmıştır. Koşullarla eylem arasında ilişki kuran bir zihniyetin temsilcisi olarak Başgil,modernleşme ve muhafazakârlık bağlamında Türk düşüncesinin önemli uğraklarından biri olmayı hak etmektedir.