Ali Ekrem, Edebiyyât-ı Cedîde’nin uyumsuz şairi... Ne ilgileri ve zevkleri, ne de edebiyat anlayışı diğerlerine benzer... Herkesin içtiği sudan içmeyi reddettiği için, hep yalnızdır ve bu kaderi eserleri de paylaşır. Basılmış hiçbir kitabının henüz yeni harflere çevrilmemiş olması da müsvedde hâlinde kalmış eserlerinin bir türlü hatırlanmayışı da terkedilmişliğinin en büyük alâmetleri değil mi?