Kitabın konusunu oluşturan küçüklerin evlat edinilmesi kapsamında "Evlat Edinme Kurumu" başta çocuklar olmak üzere, tüm ebeveynler ve hatta ebeveyn olmak isteyenler için önemli bir nitelik taşımaktadır. İnsan ilişkileri dinamik bir yapıya sahiptir. Bu ilişkinin değişkenlik taşıyıcı nitelikte olması, küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin koşulların da sık sık güncellenerek, günümüze uygun hale getirilmesi gerçeğini de beraberinde getirmektedir.
Bu kapsamda çalışmada küçüklerin evlat edinilmesi, Türk Medeni Kanunu ve İsviçre Medeni kanunu bakımından karşılaştırmalı olarak incelenmiş
Tükendi
Gelince Haber VerKitabın konusunu oluşturan küçüklerin evlat edinilmesi kapsamında "Evlat Edinme Kurumu" başta çocuklar olmak üzere, tüm ebeveynler ve hatta ebeveyn olmak isteyenler için önemli bir nitelik taşımaktadır. İnsan ilişkileri dinamik bir yapıya sahiptir. Bu ilişkinin değişkenlik taşıyıcı nitelikte olması, küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin koşulların da sık sık güncellenerek, günümüze uygun hale getirilmesi gerçeğini de beraberinde getirmektedir.
Bu kapsamda çalışmada küçüklerin evlat edinilmesi, Türk Medeni Kanunu ve İsviçre Medeni kanunu bakımından karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Konunun bazı noktalarında Alman Medeni Kanunu`ndaki farklılıklara da değinilmiştir. Çalışmanın özgün nitelik taşıması adına, İsviçre Medeni Kanunu`nda 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe giren "Evlat Edinme Revizyonu"
Türk Hukukundaki hükümlerle karşılaştırmalı bir şekilde incelenmiştir. Anılan revizyon evlat edinme kurumunu, çocuğun üstün yararı ilkesi eksenine koyarak hareket etmeyi amaçlamış ve çocuğun yararı gerektirdiği takdirde evlat edinmeye ilişkin bazı koşullardan ayrılabilme imkanı tanımıştır.
Çalışmada evlat edinme kurumu ve bu kurumun çok yönlü boyutu, küçüklerin evlat edinilmesinin koşulları, küçüklerin evlat edinilmesinin kişisel ve mali sonuçları ile evlat edinme ilişkisinin sona ermesi konuları Türk Hukuku ve İsviçre Hukuku bakımından karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Bu kapsamda Türk Hukukundaki uygulamaya katkı sunacağı düşünüldüğünden dolayı, güncel Yargıtay kararları ve İsviçre Federal Mahkemesi kararları da çalışmada detaylı bir şekilde incelenmiştir.