Türkiye’nin geleceğini derinden etkilemiş olan 12 Eylül Darbesi’nin üzerinden otuz yılı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen hem yargılama süreci hem de toplumsal etkileri devam etmektedir. Türk Romanı’nda 12 Eylül, bizleri bir dönemin çalkantılı yapısının yanı sıra ideolojik kamplaşmalarına, şiddetin coğrafyasına götürüyor 12 Eylül belleğinin edebiyatta yeniden inşasını tartışan Mehmet Özger, dönemin siyasal yönelimlerini, yansımalarını romanlar aracılığıyla okura sunuyor. Bir alt tür olarak okunabilecek romanların dönemsel ve kültürel okumalarını yansıtan çalışma, Tarık Buğra’dan Bilge Karasu’ya; Latife Tekin’den İbrahim Yıldırım’a; Ali Teoman’dan Zülfü Livaneli’ye pek çok romancının ideolojik yaklaşımlarını eserleriyle birlikte serimliyor.Sağ ve sol yaklaşımların belirgin biçimde şekillendirdiği romanların incelendiği çalışma, aynı zamanda bireyin ideoloji ve iktidarla ilişkisini vermesi açısından dikkate değer.Türk Romanı’nda 12 Eylül, yakın dönemin zihinsel yapısını, ideolojik belirlemelerini en önemlisi şiddetin yakın tarihini edebiyat metinleri aracılığıyla yeniden gündeme getiriyor.