Şeyh-i Ekber gibi gelmez bir dahi kâbil-vu¨cûd
Gerçi du¨nyâ ma‘deni pu¨r-cevher-i insandır
İsmail Hakkı Bursevî
Tu¨rk ilim, ku¨ltu¨r, sanat ve edebiyat du¨nyasının şekillenmesinde önemli rolu¨ bulunan isimlerden biri; bu¨yu¨k İslâm âlimi, sûfî, mutasavvıf ve mu¨tefekkir Muhyiddin İbnu¨’l-Arabî’dir. “En bu¨yu¨k şeyh/şeyhlerin en yu¨cesi” anlamındaki “Şeyh-i Ekber” unvanıyla meşhur olan İbnu¨’l-Arabî, kendi zamanında ve sonrasında Anadolu’da yetişen pek çok devlet adamının, âlimin ve sûfînin yanında özellikle bu isimlerin içinden &ccedi
Tükendi
Gelince Haber VerŞeyh-i Ekber gibi gelmez bir dahi kâbil-vücûd
Gerçi dünyâ ma‘deni pür-cevher-i insandır
İsmail Hakkı Bursevî
Türk ilim, kültür, sanat ve edebiyat dünyasının şekillenmesinde önemli rolü bulunan isimlerden biri; büyük İslâm âlimi, sûfî, mutasavvıf ve mütefekkir Muhyiddin İbnü’l-Arabî’dir. “En büyük şeyh/şeyhlerin en yücesi” anlamındaki “Şeyh-i Ekber” unvanıyla meşhur olan İbnü’l-Arabî, kendi zamanında ve sonrasında Anadolu’da yetişen pek çok devlet adamının, âlimin ve sûfînin yanında özellikle bu isimlerin içinden çıkmış olan edip ve şâirlerin duygu ve düşünce dünyalarına girmiş, onların üzerinde derin izler bırakmıştır. Nitekim kimi müellifler, İbnü’l-Arabî ve eserlerinden ilhamla çeşitli müstakil eserler telif ederken kimi edip ve şâirler de ya dîvânlarında ya dîvânçelerinde ya da muhtelif manzûm eserlerinde İbnü’l-Arabî ve eserleriyle ilgili methiyeler, dörtlükler, beyitler kaleme almış; kimisi de yeri geldikçe ona ve eserlerine atıfta bulunma cihetine gitmiştir.
İbnü’l-Arabî’nin Türk şiiri üzerindeki etkilerinin izini süren Türk Şiirinde Şeyh-i Ekber adlı bu kitapta, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e ve Cumhuriyet’ten günümüze İbnü’l-Arabî ve eserlerini konu edinen şâirler ve şiirleri incelenirken Türk şairinin çizdiği bir İbnü’l-Arabî portresi ortaya koyuluyor.