“… Bilâd-ı Garbın ahvalini tasvir edecek seyahatnamelere bizde lüzum olsa bile, ihtiyacımızı bertaraf etmek elimizdedir.
Bu eserleri tercümelerinden de okur ve Avrupa hakkında istediğimiz bilgiyi, istediğimiz eserden alabiliriz.
Lakin Asya’yı hangi eserden öğreneceğiz?
İtiraf etmeliyiz ki, dünyada en az tanıyıp bildiğimiz kıta, menşeimiz ve memleketimiz olan Asya’dır. Bu eski dünyadaki ülkelerin en meşhurlarını, yalnız isimlerinin bilmek suretiyle tanırız. O mütenevvi iklimlerde yaşayan akvamın lisan, ahlak ve adetlerine dair pek az şey biliriz…”
Mehmet Akif ERSOY
TÜRKİSTAN ÇAĞIRIYOR
Dr. Mehmet SILAY
İnsanla
Tükendi
Gelince Haber Ver“… Bilâd-ı Garbın ahvalini tasvir edecek seyahatnamelere bizde lüzum olsa bile, ihtiyacımızı bertaraf etmek elimizdedir.
Bu eserleri tercümelerinden de okur ve Avrupa hakkında istediğimiz bilgiyi, istediğimiz eserden alabiliriz.
Lakin Asya’yı hangi eserden öğreneceğiz?
İtiraf etmeliyiz ki, dünyada en az tanıyıp bildiğimiz kıta, menşeimiz ve memleketimiz olan Asya’dır. Bu eski dünyadaki ülkelerin en meşhurlarını, yalnız isimlerinin bilmek suretiyle tanırız. O mütenevvi iklimlerde yaşayan akvamın lisan, ahlak ve adetlerine dair pek az şey biliriz…”
Mehmet Akif ERSOY
TÜRKİSTAN ÇAĞIRIYOR
Dr. Mehmet SILAY
İnsanlarımıza, belki bin küsur yıl sonra görmek için geri gittiğimiz topraklara, bin yıllık hasret vardı içimizde. Hepsi de gönüldaş, karındaş ve dindaşlarımızdı. Anadolu kasabalarında, köylerinde gezer gibi günlerce emin ve rahat dolaştık. Orta Asya’daki insanların Anadolu insanlarından hiçbir farkı yoktu. Dönüş için havaalanına giderken bir parçamızın “Hazreti Türkistan”da kaldığını hissediyorduk.