Osmanlı İmparatorluğunda, özellikle 16. yüzyıldan sonra Avusturya ile yoğunlaşan ilişkiler, Türkiye Cumhuriyeti`nin kurulmasıyla birlikte farklı bir düzeye varmıştır. Bunda, özellikle Atatürk döneminde çok sayıda Avusturyalı sanatçının, bu arada bazı sanat tarihçilerinin Türkiye`ye gelmeleri önemli rol oynamıştır.
Cumhuriyetimizin ilk yıllarından başlayarak, Avusturyalı sanat tarihçileriyle sanatçıları, ülkemizde, alanlarında önemli roller üstlenmişler, etkin çalışmalar gerçekleştirmişlerdir. Ancak bugüne kadar, bu sanatçılar ve sanat tarihçileri hak ettiği ölçüde yankı bulmamıştır. Ger&
Tükendi
Gelince Haber VerOsmanlı İmparatorluğunda, özellikle 16. yüzyıldan sonra Avusturya ile yoğunlaşan ilişkiler, Türkiye Cumhuriyeti`nin kurulmasıyla birlikte farklı bir düzeye varmıştır. Bunda, özellikle Atatürk döneminde çok sayıda Avusturyalı sanatçının, bu arada bazı sanat tarihçilerinin Türkiye`ye gelmeleri önemli rol oynamıştır.
Cumhuriyetimizin ilk yıllarından başlayarak, Avusturyalı sanat tarihçileriyle sanatçıları, ülkemizde, alanlarında önemli roller üstlenmişler, etkin çalışmalar gerçekleştirmişlerdir. Ancak bugüne kadar, bu sanatçılar ve sanat tarihçileri hak ettiği ölçüde yankı bulmamıştır. Gerçekten de ressamların, özellikle de mimarlarla, heykeltraşların eserleri Ankara`dan başlayarak, Afyon`a, Samsun`a kadar yayılmasına rağmen yeterli şekilde değerlendirilememiştir.
Sözü edilen Avusturyalı sanatçıların, ihtisas alanları özellikle resim, heykel ve mimarlıktır. Bu sanatçıların bir ölümü, örneğin dünyaca ünlü miar Clemens Holzmeister gibi, Türkiye`de bıraktıkları eserlerin yanı sıra yüksek öğrenim kurumlarında yıllarca ders vererek, yeni kuşaklara yaşadıkları çağın sanat bilincini aşılamaya çalışmışlardır. Bu arada, Ernst Diez gibi sanat tarihçileri, Türkiye`de çağdaş bir anlayışla sanat tarihi araştırmalarının başlatılmasına küçümsenmeyecek katkılarda bulunmuşlardır.