Kılık-kıyafet konusu, Sultan II. Mahmud (1808-1809) döneminden itibaren siyasetin ve hukukun konusu olmaya başlamış ve toplumda tartışmalara neden olmuştur. Cumhuriyetin ilk döneminde bu tartışma “şapka” üzerinden, 1980’li yıllardan itibaren de başörtüsü üzerinden derinleşerek devam etmiştir. Konu hem toplum hem de aydınlar nezdinde tartışma konusu yapılırken, siyaset kurumunun gündemini de işgal etmiştir. Esasen toplumdaki kültür, inanç ve estetik anlayışa göre şekillenen kılık-kıyafet konusu ülkemizde mevzuatın ve dolayısıyla yargı içtihatlarının da konusu olmuştur. Uzun yıllar gündemden düşmeyen kılık-kıya
Tükendi
Gelince Haber VerKılık-kıyafet konusu, Sultan II. Mahmud (1808-1809) döneminden itibaren siyasetin ve hukukun konusu olmaya başlamış ve toplumda tartışmalara neden olmuştur. Cumhuriyetin ilk döneminde bu tartışma “şapka” üzerinden, 1980’li yıllardan itibaren de başörtüsü üzerinden derinleşerek devam etmiştir. Konu hem toplum hem de aydınlar nezdinde tartışma konusu yapılırken, siyaset kurumunun gündemini de işgal etmiştir. Esasen toplumdaki kültür, inanç ve estetik anlayışa göre şekillenen kılık-kıyafet konusu ülkemizde mevzuatın ve dolayısıyla yargı içtihatlarının da konusu olmuştur. Uzun yıllar gündemden düşmeyen kılık-kıyafet konusu, hukukî çalışmalara yeterince konu edilmemiştir. Bu konuda bilimsel çalışmalar yapacaklara bir temel oluşturması açısından bu mütevazı eseri kaleme almış bulunmaktayız. Faydalı olmasını diliyoruz.