21. yüzyıla meydan okuma olarak nitelendirilen Avrupa Birliği genişleme sürecinde ekonomik boyut kadar sosyal boyut da önem kazanmıştır. Avrupa Birliği, sosyo–ekonomik düzeyde yaşanan farklılıkları belli bir eksene çekmek için sosyal politikalara giderek daha fazla önem vermiştir.
Avrupa`da özellikle ekonomik krizlerle yükselen işsizlik nedeniyle, istihdam ve sosyal politika konuları sıklıkla gündeme gelmektedir. Güçlü sosyal politika uygulama geleneklerini liberal politikalarla bağdaştırma yolu olarak ortaya atılan ve bir Avrupa yaklaşımı olarak bilinen "güvenli–esneklik"(flexicurity) "Avrupa Sosyal Modeli"nin ana eksenini oluşturmaktadır.
Bu kitap bütünleşmenin bir aracı olarak yeniden tanımlanan "Avrupa Sosyal Modeli"ni tü
Tükendi
Gelince Haber Ver21. yüzyıla meydan okuma olarak nitelendirilen Avrupa Birliği genişleme sürecinde ekonomik boyut kadar sosyal boyut da önem kazanmıştır. Avrupa Birliği, sosyo–ekonomik düzeyde yaşanan farklılıkları belli bir eksene çekmek için sosyal politikalara giderek daha fazla önem vermiştir.
Avrupa`da özellikle ekonomik krizlerle yükselen işsizlik nedeniyle, istihdam ve sosyal politika konuları sıklıkla gündeme gelmektedir. Güçlü sosyal politika uygulama geleneklerini liberal politikalarla bağdaştırma yolu olarak ortaya atılan ve bir Avrupa yaklaşımı olarak bilinen "güvenli–esneklik"(flexicurity) "Avrupa Sosyal Modeli"nin ana eksenini oluşturmaktadır.
Bu kitap bütünleşmenin bir aracı olarak yeniden tanımlanan "Avrupa Sosyal Modeli"ni tüm yönleriyle incelemektedir. Kitap AB istihdam politikasını her düzeyde incelerken AB–Türkiye ilişkilerine de konu bağlamında ayrıntılı olarak değinmektedir. Kitabın sosyal boyutlarıyla Avrupa konusunu çalışanlara katkı sağlayacağını umuyoruz.