Demetrius Georgiades İzmirli varlıklı bir tüccar ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir ama 1870’li yılların başından itibaren Paris’te ikamet etmeye başlar. Yüzyılın son çeyreğinde Paris, giderek büyüyen Rum Ortodoks diyasporası ile çokdinli ve çokdilli Osmanlı sürgün entelijensiyasının buluşma noktalarından biridir. Georgiades`in "ışıklar şehrindeki" hayatı da aile mesleği ile çok boyutlu bir yazarlık ve yayıncılık faaliyeti arasında geçecektir.
Georgiades, kesintilerle de olsa 1890`lı yıllardan başlayarak Abdülhamid rejimine karşı kapsamlı bir muhalif yayıncılık faaliyetine girişir. Gerek Osmanlı İmparatorluğu gerekse Yunan Krallığı’ndaki siyasi ve iktisadi gelişmeler üzerine çok sayıda kitap ve makale yayımlayan Georgiades`in 190
Tükendi
Gelince Haber VerDemetrius Georgiades İzmirli varlıklı bir tüccar ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir ama 1870’li yılların başından itibaren Paris’te ikamet etmeye başlar. Yüzyılın son çeyreğinde Paris, giderek büyüyen Rum Ortodoks diyasporası ile çokdinli ve çokdilli Osmanlı sürgün entelijensiyasının buluşma noktalarından biridir. Georgiades`in "ışıklar şehrindeki" hayatı da aile mesleği ile çok boyutlu bir yazarlık ve yayıncılık faaliyeti arasında geçecektir.
Georgiades, kesintilerle de olsa 1890`lı yıllardan başlayarak Abdülhamid rejimine karşı kapsamlı bir muhalif yayıncılık faaliyetine girişir. Gerek Osmanlı İmparatorluğu gerekse Yunan Krallığı’ndaki siyasi ve iktisadi gelişmeler üzerine çok sayıda kitap ve makale yayımlayan Georgiades`in 1909 yılının ilk aylarında kaleme aldığı ve Türkiye’nin İhyası Mümkün Mü? başlığını taşıyan kitabı, Kanun-i Esasi’nin ilanının olası sonuçlarına dair tabir caizse daha devrimin dumanı tüterken yazılmış bir çalışmadır. 1908 devriminin *Türkiye’nin ihyasına* dair yarattığı umutların nasıl hızla berhava olduğunu ele alan Georgiades’e göre yaşanan olumsuzlukların müsebbibi, sabık istibdat rejiminin tüm baskı mekanizmasını kendi elinde toplayan ve milliyetçi bir rotaya girerek liberal bir meşruti rejimin kurulmasını daha başta sakatlayan İttihat ve Terakki Cemiyeti`dir. Georgiades için devrim bir kopuşa neden olmamış, Devr-i Hamid’in bir başka biçim altında devamıyla sonuçlanmıştır. 1908 devriminin hemen akabinde yayımlanmış bu çalışma, yazarının zaman zaman Oryantalist klişelere başvurmasının getirdiği zaaflara karşın yaşadığımız coğrafyanın tarihindeki belki de en kritik dönemeçlerden birine dair dikkate değer bir politik tanıklık sunmaktadır.