Ezgi ve sözün birlikte hayat verdiği türküler, milletimizin tarih içindeki duygularını yüklediği bir arşiv niteliğindedir. Milletimizin nabzı türkülerde atar. Aşkı, acıyı, gurbeti, sılayı nasıl algılamamız gerektiğini bize türküler öğretir.Dil, ortaya çıkışı ve sistematiği bakımından nasıl gizemli, metafizik bir özellik taşırsa, türkü ile simgeleştirilen müziğimiz de tıpkı öyledir. Bizleri, bir tespihin ipine dizer gibi Türkçe’nin etrafında toplamıştır. Biz bu Türkçe’nin ve bu türkülerin çocuklarıyız.Bu kitapta, başta türkülerimiz olmak üzere, bilmece, ninni ve mâni gibi anonim halk edebiyatı ürünlerinin şiirli dünyasına Tanpınar ve Eyüboğlu gibi türkü dostlarının gözüyle bakılmaktadır.