Yunus Emre, Anadolu`da Türk diliyle başlayan edebiyatın öncü şairlerinden biridir. Onun şiirlerinde Anadolu halkının deyiş özelliklerini çokça görebiliriz. Ancak o, dil konusunda millî geleneklere bağlı kalmasına rağmen, İslâm kültür ve uygarlığının etkisi altında, şiirlerinde din ve tasavvufla ilgili Arapça ve Farsça kelime ve deyimlere de yer vermiştir. Çünkü o, millî kaynakları İslâmî düşünce ve inançla bir arada kullanarak, kendine özgü bir senteze varmak istemiştir. Onun için olsa gerek, Yunus Emre şiirlerinde, inanç ve düşüncelerini dile getireb
Tükendi
Gelince Haber VerYunus Emre, Anadolu`da Türk diliyle başlayan edebiyatın öncü şairlerinden biridir. Onun şiirlerinde Anadolu halkının deyiş özelliklerini çokça görebiliriz. Ancak o, dil konusunda millî geleneklere bağlı kalmasına rağmen, İslâm kültür ve uygarlığının etkisi altında, şiirlerinde din ve tasavvufla ilgili Arapça ve Farsça kelime ve deyimlere de yer vermiştir. Çünkü o, millî kaynakları İslâmî düşünce ve inançla bir arada kullanarak, kendine özgü bir senteze varmak istemiştir. Onun için olsa gerek, Yunus Emre şiirlerinde, inanç ve düşüncelerini dile getirebilmek, halk üzerinde etkili ve etkin olabilmek için, düşünce ve duygularını en iyi bir şekilde yansıttığına inandığı Türkçe, Arapça ve Farsça kelime, deyim ve tamlamalara, bir ayrım yapmaksızın yer vermiştir. Bütün bu yabancı dil etkilerine karşın Yunus Emre`nin dili ve söyleyişi süsten uzak, yalın ve coşkun bir Türkçedir. Çünkü o, yalnız bir inanç adamı, bir şair değil, dili, düşünceleri ve işlediği konularla Türk edebiyatının, özellikle Anadolu`da gelişen Türk dilinin yaratıcısı ve kurucusu olmuştur.
Kitapta, 6-7-8 Eylül 1971 günleri arasında İstanbul`da yapılan "Uluslararası Yunus Emre Semineri"nde sunulan, konuşmacıların kendilerinden derlediğim, bazı bilimsel bildiriler yer almıştır.
-Nurer Uğurlu-