Tarihin son sözü yok. Bilimin de. Sistemler, düzenler ise sonludur. Bu kitap, sonlu bir düzen olan kapitalizmin sınırları ve yalnızca kapitalizm olmayan uygarlığın ulaştığı dönemeç üzerinedir.
Kapitalizmin tarihsel ve teorik sınırlarının bilincinde olmak yaşamsal önemdedir. Siyaset, bir “şimdiki zaman” etkinliğidir. Siyasal varoluş ve eyleyiş tarzını bir devrim anına, bir kıyamet uğrağına kilitleyen anlayış, mantığı gereği siyaseti bir tür toptancı boykotçuluğa daraltmaktadır. Sınırların bilincinde olmak ise sistemin sinir uçlarına, Aşil topuğuna yönelen bir siyaset tarzı inşa etmenin zeminini oluşturuyor. Sınır bilinci, yalnızca süreç yorum
Tükendi
Gelince Haber VerTarihin son sözü yok. Bilimin de. Sistemler, düzenler ise sonludur. Bu kitap, sonlu bir düzen olan kapitalizmin sınırları ve yalnızca kapitalizm olmayan uygarlığın ulaştığı dönemeç üzerinedir.
Kapitalizmin tarihsel ve teorik sınırlarının bilincinde olmak yaşamsal önemdedir. Siyaset, bir “şimdiki zaman” etkinliğidir. Siyasal varoluş ve eyleyiş tarzını bir devrim anına, bir kıyamet uğrağına kilitleyen anlayış, mantığı gereği siyaseti bir tür toptancı boykotçuluğa daraltmaktadır. Sınırların bilincinde olmak ise sistemin sinir uçlarına, Aşil topuğuna yönelen bir siyaset tarzı inşa etmenin zeminini oluşturuyor. Sınır bilinci, yalnızca süreç yorumu yapmak için değil, siyasal strateji belirlemek için de yaşamsal önem taşıyor.
Sınır-kriz ilişkisini, tarihsel-teorik ama aynı zamanda güncel siyasal olgu ve dinamikler üzerinden çözümleyebilmek için dikkati yalnızca krize ya da yalnızca sınırlara değil, birbirleriyle ilişkileri içinde ikisine birden yoğunlaştırmak gerekiyor.
Uygarlık Dönemeci’nde Haluk Yurtsever okuyucuyu bu dikkat yoğunlaşmasına çağırıyor.