İnsanlığın son yüzyılı dünya savaşları, diplomatik krizleri ve çevre felaketleriyle tüm dünya için zorlu bir dönemdi. Fakat bugün hiçbir şey geride kalmış değil: Hâlâ iklim krizi insanlığı tehdit ediyor, hâlâ dünyanın dört bir yanında savaşlar yaşanmaya devam ediyor, hâlâ milyonlarca insan sevdiklerini, evlerini ve ait oldukları kültürleri geride bırakıp kaçmak zorunda kalıyor. Ve elbette, bütün bunlar kitleler üzerinde ciddi sonuçları olan izler bırakıyor.
Wellcome Ödüllü nörolog Suzanne O’Sullivan dünyayı dolaşıp işte bu felaketler yü
Tükendi
Gelince Haber Verİnsanlığın son yüzyılı dünya savaşları, diplomatik krizleri ve çevre felaketleriyle tüm dünya için zorlu bir dönemdi. Fakat bugün hiçbir şey geride kalmış değil: Hâlâ iklim krizi insanlığı tehdit ediyor, hâlâ dünyanın dört bir yanında savaşlar yaşanmaya devam ediyor, hâlâ milyonlarca insan sevdiklerini, evlerini ve ait oldukları kültürleri geride bırakıp kaçmak zorunda kalıyor. Ve elbette, bütün bunlar kitleler üzerinde ciddi sonuçları olan izler bırakıyor.
Wellcome Ödüllü nörolog Suzanne O’Sullivan dünyayı dolaşıp işte bu felaketler yüzünden hayattan vazgeçmiş, gizemli hastalıklara yakalanmış insanların hikâyelerini topluyor. İsveç’te sığınma hakkı beklerken aylarca uyuyan mülteci çocukların; Küba’daki ABD elçiliğinde birdenbire garip sesler duymaya başlayan çalışanların; Kazakistan’daki eski bir Sovyet kasabasının uyku hastalığının pençesine düşen sakinlerinin; ABD’de, Kolombiya’da ve Nikaragua’da kitleler halinde nöbet geçirmeye başlayan genç kızların ilginç deneyimlerini aktarıyor. Bunu yaparken ise iğneyi de çuvaldızı da kendine batırıyor ve Batı tıbbının psikosomatik hastalıklara bakışına ve tedavi yöntemlerine yapıcı eleştiriler getiriyor.