Allah-İnsan İletişimine Müslüman Geleneğin Yaklaşımı
Vahiy, Kur’an-ı Kerim’de, Allah’ın kulları ile kurmuş olduğu ilişkinin adıdır. Bu yönüyle Allah’ın, tarihin belli dönemlerinde yeryüzündeki beşerî ilerleyişe doğrudan yaptığı bir müdahale olarak bilinmektedir. Allah’ın mesaj içeren vahyi, Allah ile elçileri arasında, mahiyetini ancak Allah’ın ve kısmen de elçilerin bilebileceği bir iletişim vasıtası olarak açıklanabilir.
Bu eserde, Allah’ın insan ile bir iletişim biçimi olan vahiy konusunu Kur’an-ı Kerim ayetleri ekseninde incelemeyi amaçladık. İslam’ı doğru anlayabilmek iç
Tükendi
Gelince Haber VerAllah-İnsan İletişimine Müslüman Geleneğin Yaklaşımı
Vahiy, Kur’an-ı Kerim’de, Allah’ın kulları ile kurmuş olduğu ilişkinin adıdır. Bu yönüyle Allah’ın, tarihin belli dönemlerinde yeryüzündeki beşerî ilerleyişe doğrudan yaptığı bir müdahale olarak bilinmektedir. Allah’ın mesaj içeren vahyi, Allah ile elçileri arasında, mahiyetini ancak Allah’ın ve kısmen de elçilerin bilebileceği bir iletişim vasıtası olarak açıklanabilir.
Bu eserde, Allah’ın insan ile bir iletişim biçimi olan vahiy konusunu Kur’an-ı Kerim ayetleri ekseninde incelemeyi amaçladık. İslam’ı doğru anlayabilmek için, öncelikle vahyi doğru anlamamız gerekmektedir. Vahiy algısı karışık olanların din algısı da bir o kadar karışıktır. Bu sebeple, İslam dininin önemli bir mihenk taşı olan vahiy konusunu, bir metafizik sorun olarak gördüğümüzden Kelâm ilmi çerçevesinde bilimsel ölçütleri temel almak suretiyle değerlendirmek ve sonuçta Kur’an merkezli bir vahiy anlayışı ortaya koymak temel hedefimizdir.
Bu çerçevede eserin giriş bölümünde öncelikle vahyin mahiyeti ve mümkün olup olmadığı, Allah – insan iletişiminin nasıl ve hangi yollarla gerçekleştiği incelenmiş ve akıl ile vahyin ilişkisine yer verilmiştir. Birinci bölümde Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın vahye yüklediği anlam ve bunu bizim algılama biçimimiz konu edilmiş, ayrıca vahyin unsurları ve Allah’ın vahyetme biçimleri açıklanmıştır. İkinci bölümde ise Müslüman geleneğin vahiy anlayışları tespit edilmeye çalışılmış, bu tespit yapılırken de klasik kelâm ekollerinin, mutasavvıfların ve Müslüman filozofların vahyi algılama biçimlerine yer verilmiştir. Bölüm sonunda ise Hristiyanlığın vahiy anlayışı ortaya konularak, Müslüman geleneğin vahiy anlayışı ile mukayesesi yapılmıştır.