Zeki olmak ne demek? Zekâ insana özgü bir şey mi yoksa bitkiler, hayvanlar, hatta kendi yarattığımız teknolojilerle paylaştığımız bir şey mi? Son yıllarda yapay zekâ alanında yapılan göz kamaştırıcı atılımlar, yapay zekânın büyük bir güç ve insanın dünyadaki yerine yönelik büyük bir tehdit teşkil edebileceğini gösterdi. Bu durum zekânın doğası üzerine yeni bir tartışma da başlattı. Bu tartışma ekseninde yapılan araştırmalar sayesinde artık çevremizdeki diğer zekâ türlerinin farkına varmaya da başladık. Ağaçların henüz tam olarak anlayamadığımız, çok karmaşık yollarla zeki iletişim ağ
Tükendi
Gelince Haber VerZeki olmak ne demek? Zekâ insana özgü bir şey mi yoksa bitkiler, hayvanlar, hatta kendi yarattığımız teknolojilerle paylaştığımız bir şey mi? Son yıllarda yapay zekâ alanında yapılan göz kamaştırıcı atılımlar, yapay zekânın büyük bir güç ve insanın dünyadaki yerine yönelik büyük bir tehdit teşkil edebileceğini gösterdi. Bu durum zekânın doğası üzerine yeni bir tartışma da başlattı. Bu tartışma ekseninde yapılan araştırmalar sayesinde artık çevremizdeki diğer zekâ türlerinin farkına varmaya da başladık. Ağaçların henüz tam olarak anlayamadığımız, çok karmaşık yollarla zeki iletişim ağları kurduklarını, hayvanların da iç dünyalarının olduğunu, makinelerin ve cansız varlıkların bile bir anlamda “zekâ” sergilediklerini, bizimkinden farklı biçimde ama en az bizim kadar “var” olduklarını öğrendik.
Sanatçı ve düşünür James Bridle, Varolma Biçimleri’nde, biyoloji, fizik, bilişim, edebiyat, sanat ve felsefeden yararlanarak insan zihninin ötesinde kalan çeşitli zekâ biçimlerinin büyüleyici dünyasına bir pencere açıyor. Bitkilerin akıl almaz hayatta kalma tekniklerinden, hayvanların bilişsel becerilerinin enginliğine, yapay zekânın şaşırtıcı ve ürkütücü yeteneklerinden insan olmanın ve bilincin anlamına kadar uzanan bir çizgide, okuru entelektüel bir yolculuğa çıkarıyor. İnsan olmayan zekâlara zihinlerimizi açmamız ve çevremizdeki doğal ve yapay sistemlerle nasıl bir arada yaşadığımızı yeniden gözden geçirmemiz gerektiği konusunda bize meydan okuyor. Teknoloji tarafından git gide daha fazla şekillendirilen ve tehdit edilen bir dünyada, insanın egemenliğinin tek yol olmadığı, hayatta kalmanın anahtarının diğer varolma biçimlerinden bir şeyler öğrenmek olabileceği bir geleceği hayal etmemiz konusunda bizi cesaretlendiriyor.