Yeni bir hayat başlıyor, her gün yeniden ölebilmek için.
Adımları onu daha önce hiç bilmediği bir caddenin başına itti ve bileklerinden başlayıp kalbinin orta yerine kadar o caddenin kaldırımlarına kelepçelendi. İlk endişe bedenine, ilk acı kalbinin rahmine düştü. Sancılardan yoğrulmuş ruhu, böylesi bir ateşe ilk kez tanıklık etti. Yer ve gök yer değiştirdi, güneş söndü, rüzgâr delicesine esti ve adımlarının altındaki zemin kayarak onu bambaşka bir dünyaya hapsetti. Her şey bu karanlık gecenin çıkmaz sokağında meydana geldi. Göğün göğsünde bir kamer belirdi, onun körleşmiş yüreğine sanki bir pusula gibi ışık oldu, yön oldu, can oldu.
Adımları hızlandı; elini, tökezleyen kalbinin üzerine koydu. Orası, evet, tam da orası acıyor
Tükendi
Gelince Haber VerYeni bir hayat başlıyor, her gün yeniden ölebilmek için.
Adımları onu daha önce hiç bilmediği bir caddenin başına itti ve bileklerinden başlayıp kalbinin orta yerine kadar o caddenin kaldırımlarına kelepçelendi. İlk endişe bedenine, ilk acı kalbinin rahmine düştü. Sancılardan yoğrulmuş ruhu, böylesi bir ateşe ilk kez tanıklık etti. Yer ve gök yer değiştirdi, güneş söndü, rüzgâr delicesine esti ve adımlarının altındaki zemin kayarak onu bambaşka bir dünyaya hapsetti. Her şey bu karanlık gecenin çıkmaz sokağında meydana geldi. Göğün göğsünde bir kamer belirdi, onun körleşmiş yüreğine sanki bir pusula gibi ışık oldu, yön oldu, can oldu.
Adımları hızlandı; elini, tökezleyen kalbinin üzerine koydu. Orası, evet, tam da orası acıyordu. Yıllardır kalbinin değişmeyen, orayı yuva diye öğreten duygusuna yenilmemek için derin bir nefes aldı. Bu seferki kuvvetli, şiddetli ve öfkeliydi.
“Bir kere düştün yoluma, öylece gidemezsin. Hayat seni bıraktı avuçlarıma, tutmazsan düşersin. Yaşanacak çok şey var. Çünkü burası Veda Caddesi, çünkü burada her veda bir merhabayla başlar.’’