Ünlü antropolog ve kuramcı Malinowski, Trobriand Adasında yaşayan yerli halk arasında geçirdiği iki yılın ardından, bu anaerkil toplumdaki yaşam düzenini, erkeksiz köyleri, üremeye dair o güne kadar hiç bilinmeyen birçok farklı ve dikkat çekici ritüeli, kültürel anlatıyı ve mitolojiyi analiz ettiği bu çalışması ile bilim camiasında oldukça ses getirmişti.
Üremek için erkeklere gereksinim olmadığına inanan insanların, bekâreti önemsemeyen, küçük yaşlarda evlilik dışı cinsel birleşmeleri makul gören ama evlilikten önce çocuk sahibi olmayı tabu sayan düş&
Tükendi
Gelince Haber VerÜnlü antropolog ve kuramcı Malinowski, Trobriand Adasında yaşayan yerli halk arasında geçirdiği iki yılın ardından, bu anaerkil toplumdaki yaşam düzenini, erkeksiz köyleri, üremeye dair o güne kadar hiç bilinmeyen birçok farklı ve dikkat çekici ritüeli, kültürel anlatıyı ve mitolojiyi analiz ettiği bu çalışması ile bilim camiasında oldukça ses getirmişti.
Üremek için erkeklere gereksinim olmadığına inanan insanların, bekâreti önemsemeyen, küçük yaşlarda evlilik dışı cinsel birleşmeleri makul gören ama evlilikten önce çocuk sahibi olmayı tabu sayan düşünce dünyasında, toplumsal dinamiklerin nasıl kökten farklı geliştiğine tanık olmamızı sağlayan yazar, bizi aynı zamanda çok başka bir “baba”, neredeyse “tanrı-baba” kavramıyla tanıştırıyor.
Mitoloji, folklor ve toplumsal psikolojinin zengin bir kolajını yapan yazar, bizi “biyolojik babalık” kavramının olmadığı, “koruyucu” anlamında bir “babalık” düzenin hüküm sürdüğü bâkir bir coğrafyaya, dünyadaki farklılıklardan bazılarını tanımaya götürüyor…